Tüm Genel Yayın Yönetmenlerine bir çağrım var.. Sayfadaki bir fotoğrafın altında Resimaltı yoksa, yazının sahibine, sayfanın editörüne ceza versinler.. Başka çaresi yok..
Yahu resimaltının ne kadar önemli olduğunu anlatmaktan dilimde tüy bitti. "Yazı okunmaz, resimaltı okunur. Resimaltı teaser gibidir, yazıyı okutur. Resimaltı okuru bilmece çözmekten kurtarır. Resimde ne, kim, niye var anlarsınız.."
Hayır.. Kimsenin umurunda değil. Okur eşek ya.. Zahmete gerek yok..
Bak Fatih Altaylı kardeşim. Londra dönüşü biriken gazeteleri yavaş yavaş okuyorum. 29 Ocak Cuma. HT/ Ekonomi. Birinci sayfa.. Süper minili bir kız resmi var.. Hemen dikkati çekiyor. Resim altı yok. Habere bakıp tahmin edeceğiz de, hangi haber..
Resmin etrafında tonla haber var, hangisi..
"Ertürk'e Ankara'da bir koltuk göründü.." Ne alakası var. Tövbe.. Tövbe.."
"Ete hal zammı gelecek.." Haa.. Resimde bol et görünüyor ama, bu et daha hale düşmedi..
"İyi sevişmeyen adam iyi yönetici olamaz.." Ali Poyrazoğlu böyle demiş, haber olmuş.. Tamam da bu sevişme resmi değil.. Daha tahrik safhasındayız..
"2009'u 27 milyon turistle kapattık.." Kızın turiste benzeyen yanı yok. Mini etekli, mini çantalı hoş bir kız, hepsi bu.. Ama resim ille de uyacaksa, herhalde budur..
Şimdi bu mudur gazetecilik Fatih..
"Uysa da, uymasa da biz koyduk" diye gazetecilik olmaz, sevgili kardeşim.
Yahu resmi koy. Altına da açıkça yaz, okuyan tebessüm etsin, hiç değilse..
"Bu sayfa çok ciddiydi. Biraz neşelensin, içiniz açılsın diye, ortaya bu cazip kızın resmini koyduk.. Başka sebep yoktur. Eee.. Ekonomi gazetesini de genelde erkekler okur.. George Clooney resmi koyacak değildik ya!.."