Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

Kadro ve sistem istikrarı şart

Seneler sonra Portekiz'i mağlup ettik. Euro 2012 için son ciddi provasına tam kadro çıkan güçlü bir takımı, 60 bin seyircisi önünde yenmek küçümsenmeyecek bir başarıdır. Ama bizim gibi istikrarı bir türlü oturtamamış ve birçok eksikleri olan takımlar için en tehlikeli yol bu tip sonuçları abartmaktır. Başarılı bir sonuçtan sonra önemli olan eksikleri doğru tesbit etmektir.
Bulgaristan maçından sonra yaptığım yorumumun kısaca özeti şöyleydi: "Topa mümkün olduğunca sahip olma ilkesini iyi uyguladık. Oyun hep kontrolümüzdeydi. Ama bunun esas nedeni rakibin savunmasını çok geride kurması ve genel pres yetersizliğiydi. Bu yüzden topları ileriye kolay taşıdık. Top kayıplarımız 3. bölgede olunca geride dengesiz ve geniş alanda yakalanmadık. Ayrıca 2 teşhisim daha var. Birincisi; Emre-Nuri ikilisiyle iki ön libero olmaz. Eldeki kadroda ön liberolardan birinin mutluka Mehmet Topal veya Selçuk olması gerekir. Bu ikili birlikte de oynayabilir. İkincisi; defans bloğunun ortasındaki uyum çok önemli. Abdullah Avcı kafasında öncelikle düşündüğü iki stoperi birbirini daha iyi tanımaları için Portekiz ve Ukrayna maçlarında da oynatmalı."

GERİDEN ÇIKAMIYORUZ
Abdullah Avcı, Portekiz maçında Emre'nin yanına Mehmet Topal ile başladı. Bulgaristan karşısındaki stoperleri Bekir ve Ömer Toprak'ı 90 dakika oynattı. Bana göre bu gece de oynatmalı.
Gelelim Portekiz maçının analizine Bulgaristan maçının aksine topa sahip olamadık. Geriden çıkışlarda rakip baskısı karşısında fazla pas hataları yüzünden ciddi defansif sıkıntılar yaşadık. Öncelikle iyi yerleşimli garantili alan savunmasını uygulayamıyoruz. Portekiz'e çok sayıda net pozisyon verdik. Etkili prese karşı geriden çıkışlarımız alışılmış biçimde yetersiz olduğundan meydana gelen aşırı top kayıplarında takım savunmasındaki sıkıntılarımız arttı. Bunların yanında strateji hatalarımız da başımızı çok ağrıtıyor. Portekiz karşısında skor avantajına sahibiz 45. dakika oynanıyor. Bu durumda ilk şart soyunma odasına bu skorla gitmektir. Ama bu kritik dakikada rakibe çizgi halinde geniş alanda yakalanıyoruz. Ortadan tek pasla Ronaldo bomboş gole gidip maçın en net pozisyonunu buluyor.

ZAMANA İHTİYACIMIZ VAR
İkinci yarıda ikinci golü buluyoruz. Rakip moralman bozulmuş durumda, bütün saha içi dengelerinin lehimize dönmesi gerekiyor.
Ama yoğun bir baskı altına giriyoruz. Hemen bir gol yiyoruz. Kısa süre içinde de penaltıya sebebiyet veriyoruz.
Dönelim Gürcistan maçına... Rakip zayıf. İlk devre sahanın tek hakimiyiz, iki de gol atıyoruz. İkinci devre başlıyor, bir gol yiyoruz. Cenk de biri mucizevi iki önemli kurtarış yapıyor. Bu kurtarışlar olmasa 15 dakika içinde Gürcistan'dan üç gol yemiş olacağız.
Finlandiya maçında yenik durumdan galip duruma geçiyoruz. Rahatlayıp daha iyi oynamaya başlıyoruz. Ama biri son dakikada 2 gol yiyip maçı kaybediyoruz.
Tabii ki bu sıkıtıları kısa sürede gidermek mümkün değil. Ayrıca her zaman söylediğim gibi oturmuş bir sistemimiz ve kadro istikrarımız yok.
Benim Abdullah Avcı'dan beklentim. Akılcı tesbitler ve doğru uygulamalarla genel rahatsızlığımızı en aza indirebilmesi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA