İHBAR mektubunu savcılığa gönderen subayın, Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu ileri sürülen belgenin orijinalini nasıl ele geçirdiğini ise mektupta şöyle anlattığı belirtiliyor. "Belge basında yer alır almaz erken davranarak söz konusu evrakın aslını gizlice dosyalandığı klasörden aldım. Belgenin aslının yerinde olmadığı anlaşılınca önce bir kriz yaşandı. Ancak daha sonra belgenin ele geçmesinden korkan bir cunta mensubu tarafından imha edildiği görüşü benimsendi." İstanbul Cumhuriyet Başsavcığı'nın 30 Eylül'de bu mektupla birlikte ulaşan belgeyi İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdiği ve 3 uzmandan oluşan heyetin incelenen ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek'in eli ürünü olduğunu saptadığı ileri sürülmüştü.