CHP'nin Antalya'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmesi ve oy kaybına uğraması nedeniyle yaşanan tartışmaların dozu giderek artıyor. CHP eski Antalya Kurucu İl Meclis Üyesi ve İl Başkan Yardımcısı Mustafa Öztürk, İl Başkanı Devrim Kök'ün seçim sonuçlarını değerlendirmesine sert tepki gösterdi. Seçimden sonra CHP İl yönetiminin istifa etmesi gerektiğini dillendiren ilk isim olan Öztürk, yanlış yönetim nedeniyle CHP'ye kin ve nefretin hakim olduğunu söyledi. Kök'ün, Deniz Baykal ve ekibinin seçimlerde çalışmadığını, bazı yerlerde aleyhte çalıştıkları yönündeki suçlamalara, "Baykalcı diyorlarsa evet Baykalcıyım ama önce CHP'liyim" dedi. Öztürk, seçim çalışmaları için gittikleri Kaş-Kınık bölgesinde 5 partili arkadaşıyla birlikte geçirdiği trafik kazasını hatırlatarak, "Biz pikniğe giderken kaza geçirmedik. 21 Mart'ta seçim çalışması sırasında kaza yaptık. Arkadaşımız Dr. Sevgi Doğan hala tedavi altında. Bu kazadan sonra ne Mustafa Akaydın ne de İl Başkanı Devrim Kök arayıp geçmiş olsun demedi. Başbakan bile Kemal Kılıçdaroğlu'nu arayıp geçmiş olsun dileklerini iletti. Ne bu kin" diye konuştu.
ÖZEL YETKİLİ BAŞKAN
Öztürk, Deniz Baykal ve 3 milletvekilinin seçimlerde çalışmadıkları yönündeki suçlamalara ise, "Onlar kendi cevaplarını verirler. Partiyi bu duruma nasıl ve neden düşürdüler onun hesabını versinler. 'Özel yetkili il başkanı' gibi kimden emir alarak partiyi bölüyor. Neden, onlar ve biz, diye ayrım yapılıyor. Baykalcı olanlar, olmayanlar diye bir şey yok. Partiyi kutuplaştırıyorlar. 5 yıldızlı otellerde eğitim çalışmaları yaparak buralarda yemekler düzenleyerek partiyi mavi bayraklı turistik tesise çevirdiler" ifadelerini kullandı.
AYRIŞTIRMA YAPIYORLAR
"Deniz Baykal ve diğer milletvekilleriyle ilişkiyi neden, nasıl ve kimin kopardığının hesabını kime soracağız?" diyen Mustafa Öztürk, şunları söyledi: "Elbette bugünkü il yönetimi ve Sayın Mustafa Akaydın bunun cevabını vermek durumundalar. Bütünleştirici ve birleştirici olması gereken il yönetimi ile Büyükşehir Belediye Başkanı aksine partiyi ayrıştırdı, kendilerini Kılıçdaroğlu taraftarı gibi göstermek istedi. Hala da onu yapıyorlar. Baykal veya Kılıçdaroğlu yok, partimiz var, CHP var. Bizim derdimiz bu. Baykal ve milletvekillerini suçlamak ne kadar doğru? Onlar mı adayları belirledi, meclis üyelerini onlar mı belirledi? Biraz insaf yahu. Aslında konuşacak ve sorulacak çok şey var ama bundan sonrası partiye zarar verir diye söylemiyorum. Ama biz daha önceki yıllarda nasıl partimizi toparladıysak bundan sonra da toparlayacağız."