Geçtiğimiz
pazar derbiyi izlerken inanılmaz derecede sıkıldım; değerlerine sahip çıkmayan bir dolu insanı gördüğüm için… Profesyonelliğe saygıları, anlayışları, sevgileri, saygıları adeta kaybolmuştu! Sadece
Melo değil elbette, ama en çok göze batanı oydu! Bunu siz başka bir ülkede bu denli fütursuzca yapamazsınız; yaptırmazlar! Hele
NBA'da asla!
Melo ve onun gibilerinin yaptıklarının onda birini
ABD'de bir basketbolcu yapsın da göreyim… Adamın iflahını sökerler! Alacağı
"Astronomik maddi cezalara" ilaveten,
"İdari cezalarla" da aktif sporculuk yaşamı bile tehlikeye girer… Bu nedenledir ki, o
"Dev gibi adamlar" sahada
"Kuzu gibi" mücadele ediyorlar! İşveren (Organizatör kuruluş);
"Tonlarca dolarını yatırmış" oraya, senin NBA'nın
"Marka değerine" zarar vermene göz yumar mı hiç? NBA sadece aklıma gelen bir örnek… Diğer ülkelerde de birçok branşta böyle
"Densizliklere" asla izin verilmiyor. En başta adamların,
"İnsana saygıları" var… Buralarda, toplumsal huzurun hiçbir alanda bozulmasına olanak sağlanmıyor. Dönelim bize…
Melo'nun maçı adeta sabote eden bu tür davranışları sadece
G.Saray-F.Bahçe maçına özgü değil… Birçok maçta maalesef benzer davranışları sergiledi. Ama çoğunda hakemler
"Pas" geçtiler. Daha acısı,
G.Saray kulüp yönetimi de hep görmezden geldi. Bu teslimiyetçilik niye? Zararı herkes görüyor… Koskoca derbi olaylar yüzünden güme gitti.
Melo başta olmak üzere ona ayak uyduran,
"Tahriklerine alet olan" futbolcular yüzünden sahada sadece
"Kör dövüşü" vardı. Futbolumuza, "Bu denli büyük zararlar verilmesine" daha ne kadar göz yumulacak, seyirci kalınacak?
Yazık oluyor Türk futboluna!..