Çanakkale Savaşı, liselilerin bile katıldığı, öğrencileri şehit olduğu için okulların mezun veremediği bir savaştır.
Ülke ve millet aşıklarının seve seve gittiği bu savaşa,
şerefsiz,
dönme ve
vatanına ihanet edenler ile çocukları yurt dışına kaçtıkları için katılmadılar. Orada tahsil görüp diploma alanlar, yokluk içindeki ülkede makamları işgal edip,
dinsiz bir cumhuriyetin inşasında yer aldılar. İşte bugünkü melanet çemberinin başlangıç noktası da burasıdır! Arkadaşlarının bile
Yunus Nazi dedikleri
Yahudi dönmesi Sebataist, devrinin en büyük hırsızı melun
Yunus Nadi'nin Cumhuriyet'i Fransa'da yayınlanan,
Yahudi köpeği derginin ahlaksız karikatürlerini yayınladı.
Yarın-birgün birileri bu gazeteyi de bombalasa suçlu kim olacak? Yaşı yetenler bilir,
Çorum, Sivas ve Maraş olaylarından önce de aynı provokasyonu bu gazete yapıyordu. Sonra sütten çıkmış ak kaşık.
Atatürk zamanında dört ayakları ile yaşayan bu
Yunus Nazi sürüngeni,
Hitler'i övüyor, Nazım Hikmet'e sövüyordu.
Nazım'ın resmini kapakta tam sayfa basıp, altına da,
"Vatan haini yurt dışına kaçtı!.. Kendisi olmadığı için fotoğrafını yayınlıyoruz!.. Suratına tükürmeniz için!" yazan bu iblisin selefleri şimdilerde,
Hitler'in düşmanı,
Nazım'ın ise havarisi kesildiler. İşte bunların fikir namusu bu kadar! Yaptığı hırsızlık ve namussuzlukları ayyuka çıkan
Yunus Nazi'yi çağıran
Atatürk'ün "
Yunus Nadi, sen benim şerefimle oynuyorsun. Hangi
Yahudi şirketini tetkik etsek; kulakların, şirketin arkasında görünüyor. Sen
Cumhuriyet'i çıkaracak bir şahsiyet değilsin. Yarından itibaren gazeteyi çıkarmayacaksın. Aksi takdirde
seni toprak altı ederim!" dediğini ve
O'nu eşeğe benzettiğini bilmeyen yoktur. Bunun üzerine
Cumhuriyet 6-7 ay basılamadı.
İbrahim Arvas'ın Tarihî Hakikatler kitabında,
Yunus Nazi'nin 1945 yılında ameliyat olmak için
Cenevre'ye gittiği ve ameliyat sırasında
29 Haziran'da hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Milyonlarca lirası bankalarda olduğu halde,
Alman harbi olduğu için kendisine döviz gönderilemediği ve
Avrupa'da sefalet içinde geberdiği de kaydedilmektedir! İşte size
Cumhuriyet Gazetesi'nin kurucusu ve fikir babasının icraatları. Dün
Nazım'ın resmini basıp, "Kendisi kaçtı, yüzüne tükürmeniz için resmini bastık…" dediği gibi, bugün
Peygamberimize hakaret eden karikatürleri basan gazetenin hikâyesi, yüzlerine tükürmeniz için! Tükürün, tükürün alınmazlar. Onlar
Atatürk'ten beri alışkındırlar! Cuma günü
Yeni Asya Gazetesi'nin Risaleler üzerinden nifak oyunları, iftira ve hezeyanları!