Dünyada ilk kez ABD ve Türkiye'de görülen Vol Hippel-Lindau (VHL) sendromuna yakalanan 40 kişilik ailenin hayatı karardı. Hastalığın dünyada başka örneklerini araştıran doktor, aynı hastalığın ABD'de bir Türk ailede de olduğunu öğrendi. Kanserle pençeleşen Ankaralı Ayaz ve Yılmaz ailesi, gen ve DNA örneklerinin kendileriyle birebir uyuştuğu ABD'deki ailenin, 70 yıl önce kaçırılan akrabaları olabileceğini ileri sürdü. Von hippel- lindau sendromu hastası Seyhan Ayaz, "Annem 'benim ilk çocuğum hastanede kayboldu' dedi. Yaşı da tutuyor, kanlar da tutuyor, hastalık da aynı" dedi.
MADDİ DESTEK İSTİYORLAR
Aileden elde edilen kan örnekleri ve DNA'lar yurtdışındaki önemli gen merkezlerine gönderildi. ABD'den gelen yanıta göre, aynı hastalığın oradaki bir Türk ailede de görüldüğü ve DNA örneklerinin birebir örtüştüğü belirlendi. DNA örneklerinin örtüşmesine anlam veremeyen doktorların aileye, yurtdışında akrabalarının olup olmadığını sorması, akıllara durgunluk veren gerçeği ortaya çıkardı. Ailenin en yaşlı üyesi 87 yaşındaki Kezban Yılmaz Sarı, yıllar önce doğum sırasında oğlunun kaçırıldığını söyledi. ABD'deki ailenin kaçırılan oğlundan olabileceğini düşünen Kezban Teyze 1 yıl önce vefat etti ancak ailesine "Yurtdışındaki o aileyi bulup gerçeği ortaya çıkarmalarını" vasiyet etti. Maddi durumu yeterli olmayan aile, yetkililerden bu konuda yardım talep ediyor.
AİLEDEN ALINAN KAN ÖRNEKLERİ ALMANYA VE ABD'YE GÖNDERİLDİ
Altındağ Solfasol'da oturan ailenin en yaşlı üyesi Seyhan Ayaz (59) genetik bir hastalık olduğu ortaya çıkınca kanlarının Almanya, ABD ve çeşitli merkezlere gönderildiğini söyledi. Ayaz, "Kanları karşılaştırmışlar, aynı hastalık ABD'de bir ailede bulunmuş, onlar da Türk. Sonra annemin kanlarını aldılar, karşılıklı tutunca bize 'Yurtdışında yakınınız var mı?' diye sordular. Biz bilmiyoruz tabi. Annem de 'Benim ilk çocuğum hastanede kayboldu' dedi" şeklinde konuştu.
ANNEME 'ÇOCUĞUN ÖLDÜ' DEMİŞLER
Seyhan Ayaz, annesi Kezban Yılmaz Sarı'nın anlattıklarını şöyle aktardı: "Çocuğun öldü diyorlar. O da 'O zaman ölüsünü verin' diyor. Onlar da 'Yok, biz gömdük' demişler anneme. Sonra aradan zaman geçince hastanede çalışan bir hasta bakıcı 'Çocuğunu sattılar' demiş. 70 yıl önce. O da Müge Anlı'ya çıksam bulur mu acaba derdi. Böyle üzülürdü." Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doktor Türkan Mete ise "Ailemizin takibi hastanemiz tarafından devam ediyor" ifadelerini kullandı.