Gülten Çuhadar tarafından Ulus'taki Pilavoğlu Han'da sergilenen, ebruyla yapılan emsalsiz haritalar büyük ilgi görüyor. Çuhadar, emekli olduktan sonra bir hobi arayışındayken, 10 yıl önce Çankaya Belediyesi'nin hobi kurslarından ebruyu seçmesiyle bu sanatla yollarının kesiştiğini anlattı. Ebrunun bir kağıt süsleme, su ve Osmanlı sanatı olduğunu ifade eden Çuhadar, "Zaten çocukken dikkatimi çekmişti ebru. Benim babam bize Hayat Dergisi alırdı. Her perşembe iple çektiğimiz bir dergiydi. Çünkü içinde aktivite, genel kültür, her şeyin olduğu güzel bir dergiydi ve oradan ben ebruyu hatırlıyorum. Güzel dalgaların oluştuğu bu su sanatından o zaman etkilenmiştim" diye konuştu.
ÖZGÜN ÇALIŞMALAR
Ebru sanatı kursuna katılarak hayatında bir dönüm noktası yaşadığını belirten Çuhadar, 6 ay bu kursa devam ettikten sonra çalışmalarına evde ve Pilavoğlu Han'daki atölyesinde devam ettiğini kaydetti. Renklerle haşır neşir olmaktan keyif almaya başladığını ifade eden Çuhadar, "Ayrıca bir daha yapamayacağınız ve hiç kimsenin yapamadığı bir şey yapıyorsunuz. Orada bir kez alabiliyorsunuz o deseni, bir daha aynısını yapmak isteseniz de mümkün olmuyor. Bu ilginçlik de dikkatimi çekti" dedi. Çuhadar, kendisine ebru sanatçısı denilmesini istemediğini belirterek, geleneksel ebru sanatına uymadığını, farklı şeyler deneyerek, kendi tarzıyla özgür çalışmalar yaptığını söyledi.
25-30 RENK DÖKTÜM
Çuhadar
, ebru sanatıyla harita yapmaya karar verdikten sonra yaklaşık 2 yıl boyunca nasıl yapacağını düşündüğünü, bu sırada kendine has bir yöntem geliştirdiğini dile getirdi. Öncelikle kağıt üzerinde bir şablon çıkardığını söyleyen Çuhadar, "Türkiye çok girintili çıkıntılı olduğu için orijinalliği bozulacak diye, girinti çıkıntıları ayrı ayrı kumaşlar olarak yaptım. İpek kumaş üstüne 25-30 renk döktüm. Madem öyle iç içe geçiyorlar, her renk bir etnik grup gibi düşündüm. Sınırları ayrı boyamak istemiştim, denizi ayrı derken haritayı oluşturdum" diye konuştu.