86'dan beri Bentderesi'ndeki dolmuş duraklarında seyyar börekçilik yapan Altay aynı zamanda bu süre zarfında hurdacıdan aldığı eski bir daktilo ile bir nevi "seyyar" yazarlık da yapmış. Altay 21 sene boyunca börekçiliğinin yanında Sait Faik'in "yazmasaydım çıldırırdım" sözündeki gibi hep yaşanmışlıkları not etmiş, duyduklarını yazmış mesaj içeren bir çok öyküler kaleme almış. Altay emekli olduktan sonra yazdıklarını kitaplaştırmak isteyince tüm kapılar yüzüne kapanmış. Mektepli olmadığı için edebiyat dünyasından dışlanan Altay'a yayınevleri birer birer sırt dönmüş . Bunun üzerine "Ölmeden önce son kez en azından yazdıklarımın kitap haline geldiğini görmek istedim" diyen Altay da en sonunda kendisi yazdıklarını kendi imkanlarıyla bir matbaada kitaplaştırıyor. Eski börekçi yazar Altay şuan ise Yüksel caddesinde bir duvarın önüne serdiği kitaplarıyla okurunu bekliyor...
YAZMAKTAN HİÇ VAZGEÇMEDİ
Okumayı çok geç yazmayı ise askerde öğrendiğini anlatan eski börekçi Altay, "Daha da öncesinde pastacılık da yapmıştım. O dönem bana "usta olunca pastanın üzerine nasıl iyi ki doğdun yazacaksın" demişlerdi. Ben de iyi ki doğdun yazısını baka baka yazarak yazmayı öğrendim. Bentderesi'nde börekçilik yapmaya başladığım 86 senesinden beri de hep yazdım. Bir yandan bana börek almak için iki dolmuşla gelenler oluyordu sıralar oluyordu. 1 kelime yazdığım günler oldu ama hiç pes etmedim. Edebiyat dünyası da dışarıdan gözüktüğü gibi değil. O dünya beni mektepli olmadığım için pek kabul etmek istemedi. Ama yazma aşkı bende hiç bitmedi. Hurdacıdan eski bir daktilo aldım. Kitabımı onla yazmaya devam ettim" dedi.