İLK KADIN F-16 PİLOTU BERNA ŞEN YAŞADIĞI ZORLUKLARI ANLATTI:
Geçtiğimiz hafta helikopter kazasında şehit düşerek tüm Türkiye'yi yasa boğan Yarbay Songül Yakut gibi binlerce kahraman Türk kadın askeri, subayı var. Bunlardan bir tanesi de Türkiye'nin ilk kadın F-16 pilotu Berna Şen… Bu konuda tarihe geçerek diğer kadınlara öncü olan Şen, Türk Hava Kuvvetleri'ndeki başarı hikayesini anlattı. Adeta ders niteliğindeki hikayesiyle Şen, güçlüklere karşı göğüs gerdiğinden bahsederek insanın bir şeyi isteyince karşısında kimsenin duramayacağını kanıtlıyor.
"YİRMİNCİ OLSAM GİREMEZDİM"
Bu zamana değin tüm yaşadıklarının aslında bir süreç olduğunu belirten Şen, "Kendime yakın bulduğum için uçmak istedim. O zamanlar uçak da yaygın değil, 17 yaşındayım ve bana bir savaş uçağı emanet edildi. İnsan ilk gördüğünde işinin o olacağını bilirmiş ya evet o iş benim olmalıydı, o ortam benim yaşam alanım olmalıydı. Eğitimler çok zor olmasına rağmen her gün heyecanla farkına varmadan zıplaya zıplaya gidiyormuşum. Ben o kadar hevesle heyecanla yaptığım için karşımda kimse duramadı. Mesleğe girdiğim ilk günden itibaren değişik alanlarda hep önde gittim. İlk F-16 kadın pilotu olmadan önce, ilk kadın F-16 pilot adayı oldum. Bunun için de 100 kişinin arasından ikinci olmak zorundaydım. Yirmi kişi giriyor ama emin olun yirminci olsam giremezdim. Hocalarımın güvenine ben dereceyle karşılık verdim. Dereceye girdiğim için de öğretmenlerimin desteğini aldım" dedi. Önyargı sebebiyle kötü şeyler duyulduğunda inanıldığına, iyi şeyler görüldüğünde ise zor inanıldığına ifade eden Şen, "O yüzden mesela benim uçtuğuma en baştan beri hocalarım inanamadı. Tek tek görmek gerektiği için hocalarım geliyor bakıyor kız uçuyor. Herkese tek tek ispat etme zorunluluğu oldu. Aslında çok şanslıyım, net bir iş yapıyorum. Uçak kalktığı zaman ya piste inecek ya da inemeyecek ve tek kişi uçuyorsunuz. Her şey çok net. Yapabiliyor mu evet yapabiliyor… Hata yapmak lükstü benim için" şeklinde konuştu.
'KADIN TUVALETİ İÇİN MASAYA YUMRUĞUMU VURDUM'
Temel
olarak yapılması gereken bazı eksiklikler olduğunu anlatan Şen, "Mesela normal bir binaya girdiğinizde eşit sayıda kadın ve erkek tuvaleti vardır. Ama filoya girdiğimde iki tane erkek tuvaleti vardı, kadın tuvaleti yoktu. Çeşitli çözümler üretmeye çalıştık. Dolu, boş yazalım dedik alışkanlık olmadığı için boşa çevirmediklerinden kapıda saatlerce beklediğim oldu. En sonunda yumruğu masaya vurup benim de burada tuvaletim olacak dedim. Bu bir mücadele işi. Bir tane kızımız vardı, hamile.. Karargahında dört tane tuvalet var, bir tane kadın tuvaleti yok. Allah korusun tıbbi bir şey olabilir, acil bir durum olabilir, oradan çıkıp revire kadar yürüyor lavaboya gidiyordu. 'Olumsuz rapor yazacağım' deyince, inanır mısınız aynı gün öğlene kadar bir kadın tuvaletimiz oldu.
'ENGELLER, KENDİMİZİ GELİŞTİRMEK İÇİN FIRSAT'
Hava Harp Okulunda okurken diğer erkekler gibi kendisine örnek alacak bir rol modelin eksikliğini hissettiğinin altını çizen Şen, "Hiçbir zaman sağıma soluma bakmadım. Bu zamana kadar böyle bir şey yok dediklerinde o zaman ben başlatacağım dedim. Kol liderliği eğitimlerine iki kişi olmamız gerekiyor ama ben bir paket kolun lideri olarak yaptım. Doğuda gitmemiz gereken ileri hava kontrolü dediğimiz görevler ve tatbikatlar oluyordu. Komutan, 'Kim gitmek istiyor' diye sorduğunda bir tek ben elimi kaldırdım. Komutan, 'Başka kim istiyor' dediğinde başka kimse gitmek istemiyordu o zaman ben gideceğim. Ben varım siz de hakkaniyetli olmak zorundasınız dedim. Nöbet tutulacaksa ben tutarım dedim. Aslında engelleri ben kendimizi geliştirebilmemiz için bir şans görüyorum. Yapamam dediğinizde aslında kendinizi aşağılıyor, yapabilirlik yeteneğinizi düşürüyorsunuz" diye konuştu.
'KADINLAR G'YE DAHA TOLERANSLI'
Hava
Harp Okulunda başarmak için erkek olmak zorunda olunmadığını söyleyen Şen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Erkekler gibi konuşayım, hareket edeyim diyenler oldu. Ben başka bir kimliğe dönüşmeyi de zayıflatan bir şey olarak görüyorum. Kadın kimliği ile orada var olabilmeyi gösterince asıl gücünü göstermiş oluyorsun. F-16 pilotluğu için çok yüksek bir kabiliyet lazım olduğundan birçok testler yapıldı. Bir nokta etrafında merkez kaç kuvvetinden dolayı üzerine binen 'G' kuvvetine karşı nasıl hissediyorsunuz ve dayanıyorsunuz diye bakıldı. Bu testlerin sonuçları hiçbir yerde duyurulmadı. Kadınlar kendi özelliklerinden dolayı daha kuvvetli çıktı. Kadınlar bacak, karın ve üst kaslarından dolayı G'ye daha toleranslılar. Testlerde bayılıp sonra utanan erkekler oldu. Söylediğimde çok agresif tepkiler aldığım oluyor ama aslında kadınlar bu iş için daha donanımlı."
