Yarın deplasmanda
Trabzonspor'la oynanacak maçta
Gençlerbirliği Teknik Direktörü olarak
100. karşılaşmasına çıkacağını hatırlatan
Mesut Bakkal, "Yardımcı hocalık yaptığım maçları da eklersek
180'i buluyor" diye konuştu. Başkent ekibiyle anlaşmasının ardından kendisine
"Artık uzun çalış", dediklerini kendisinin de "
4. kez geliyorum toplarsak
4 yıl eder" şeklinde espriyle karşılık verdiğini ifade eden
Bakkal, "Sanki ben uzun çalışmayı istemiyorum. Burası benim evim, yuvam. Maddiyatı hiçbir zaman öne çıkarmadım" ifadelerini kullandı.
"BUGÜNE BENZİYORDU"
Gençlerbirliği'nin hayatını kaybeden
duayen başkanı
İlhan Cavcav'ın 2006 yılında kendisini teknik direktör
yaptığında kırmızı-siyahlı takımın
durumunun bugüne çok benzediğine
dikkati çeken Bakkal, şunları söyledi:
"O zaman
6. haftaydı, şimdi
4. hafta geldik. Gol atamayan
2 puanı
olan bir takımdı, çok zordu. 'Niye gidiyorsun'
demişlerdi, şimdi de diyorlar.
Gençlerbirliği için ben aşağısını yukarısını
düşünmem. Önemli olan yaptığımız
işlerin devamını sağlamak."
"PARASI BEREKETLİ"
Gençlerbirliği'ne teknik direktör olduğu 4 dönemi ayrı ayrı değerlendiren Bakkal, ilk gelişi için "İlhan başkan bizi hoca yaptı. İlk evimi Gençlerbirliği'nden aldım. Bu kulübün çok bereketli parası vardır. Umuyorum Murat Bey de çok başarılı olacak." dedi. Bakkal, "Çok rahatım çünkü beni benimseyen, isteyen bir gruba geldim. 'Yapar, bizi kurtarır' diyorlar. Bu bana olumlu enerji veriyor ve mutlu ediyor" dedi.
'DAHA 31 MAÇIMIZ VAR, BU BİR SÜREÇ'
Bakkal, onursal başkanı İlhan Cavcav'ın adının verildiği sezonda 3 haftalık performansı sonrası yapılan "Gençlerbirliği düşer" değerlendirmelerine anlam veremediğinin altını çizdi. Değerlendirmelerini oyuncularıyla da paylaştığını ifade eden Bakkal, "Bu korkak insanların mazereti. Daha 31 maç var, yedinci takımın 4, benim bir puanım var. 4 puanım olsa rahat mıydım. Bu bir süreç" dedi. Gençlerbirliği'nin mütevazı, kaliteli bir camiasının olduğunu ve sıkıntılı dönemin üstesinden geleceğini anlatan Bakkal, şunları kaydetti: "Gençlerbirliği'nde her şeyimiz var, borcumuz yok, paramız var. Güzelliğimiz çok. Bu güzellikleri bırakıyoruz karalar bağlıyoruz. Niye hep kötü bakıyoruz."