Çocuğunuzla iletişimde 10 altın kural

İlk iletişim ailede başlıyor. Bu yüzden bir çocuğun anne babasıyla kurduğu iletişim, onun dünyasında büyük önem taşıyor. Peki, siz çocuğunuzla aynı dili konuşuyor musunuz?

Giriş Tarihi: 7.8.2017 13:44 Son Güncelleme: 23.8.2017 13:44
Çocuğunuzla iletişimde 10 altın kural
İletişim tüm canlıların kendilerini ifade ederken kullandığı bir araçtır. "Aile ortamında çocukların ve anne babaların, kendi duygu ve düşüncelerini ortaya koyup birbirlerini anlamaları için en temel yoldur... Çocuklar ufak yaşlardan itibaren söylenilenler ve çevrelerinden duydukları sayesinde gelişen iletişim diliyle toplumda kendilerini ifade ederler. Bu nedenle çocuk ve anne-baba arasındaki iletişim, sağlıklı gelişim açısından çok önemlidir. İyi bir iletişimle çocuğunuza kendinizi anlatabilir, onun da kendisini size anlatabilmesini sağlayabilirsiniz. Böylece aile içi bir çatışma yaşamadan, birlikte karşılaşılan sorunlara uygun çözümler bulabilirsiniz. Psikolog ve Çocuk, Ergen Psikoterapisti Emre Altınel, çocukla kurulan iletişimin altın kurallarını anlattı.

Doğru iletişim

Anne baba çocuk üçgeninde yaşanılan sorunlar kimi zaman çatışmaya dönüşebilir. Çatışmaların nedeni, genellikle bu üçlü arasındaki güç savaşındandır. Çoğu zaman anne-baba, ebeveyn olmaktan kaynaklanan güçlerini baskı aracı olarak kullanıp, kendi isteklerini yerine getirmekte zorlayıcı olabilirler. Bazen de çocuk kendi üstünlüğünü bir şekilde hissettirerek durumu kendi istediği doğrultuya çevirebilir. İki durumda da karşılıklı beklentilerin, ihtiyaçların belirlendiği ve ona göre hareket edildiği bir ortam oluşmamış olur. Ayrıca böyle durumlarda iki tarafın da olumlu kazançlar edinmesi zorlaşır. Her iki taraf için de sorunun ne olduğunu tanımlamak ve bu konuda çözüm oluşturacak alternatif fikirler bulmak önemlidir. Öncelikle fikirlerin ve duyguların eleştirilmemesi ve ön yargıyla yaklaşılmamasına dikkat edilerek güvenli bir ortam yaratılması gerekir. Daha sonra çözüm yolları üzerinden birlikte hareket ederek, uygun olan yolların kullanılmasına karar verilmelidir. Örneğin; çocuğun düzeninde gerçekleşecek bir değişiklik için, uygulamaya koymak istediğiniz planı ilk olarak ona sunmak, soru sorarak onun fikirlerini de almak önemlidir. Değişikliğin beklenen gibi olmadığı durumlarda, "Bunu iptal etmek zorundayız!" yerine "Sence aksaklığın nedenleri neler olabilir?" gibi soruların sorulması ve duruma sahip çıkmasını kolaylaştıracak yaklaşımlarda bulunulmalıdır. Böylece kendisinin uğraş verdiği bir konuda aksaklık da olsa, ona destek olduğunuzun farkına varacaktır. Ayrıca olaylara dair ilgisi ve çabası artacak, sorumluluk duygusu pekişmiş olacaktır.

Çocuğunuzla uzlaşın

Çocuğunuzun herhangi bir durum karşısındaki davranışını değerlendirirken; o an sizin duygusal haliniz, içinde bulunduğunuz çevre ve çocuğunuzun içinde bulunduğu durum, tepkinizi belirlemenizde etkili olur. Şöyle ki; çocuğunuzun bildiğiniz olumsuz bir davranışını, kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda olumsuz görürsünüz. Fakat keyifli bir günde aynı davranışı daha olumlu değerlendirebilirsiniz. İşte bu yüzden olumsuz ya da olumlu bir olay yaşarken durumu, "şimdi ve burada" ile sınırlandırmak; çocuğun size duyduğu güven duygusunu pekiştirir. Ayrıca olumsuz durumla ilgili duygularınızı ve düşüncelerinizi "ben dili" ile anlatabilirseniz; gerginliğin büyüyerek çatışmaya dönüşmesini engellemiş olursunuz. Aynı zamanda duyguların ifadesinin olumlu değişikliğe neden olduğunu görmesini sağlayıp bu anlamda model olabilirsiniz. Örneğin; "Kavga etmeyin, uslu durun!" yerine "Kavga ettiğiniz zaman başım ağrıyor ve mutsuz oluyorum." diyerek kendinizi ifade etmeye çalışmanız, durumun anlaşılması için daha yararlıdır.
Çocuklar, kimi zaman kendi başlarına karşılaştıkları sorunları tek olarak çözme yolunda giderken, anne-babalar durumu üstlenerek problemle baş etme konusunda onların önlerine geçer tavırlar sergileyebilirler. Kimi zaman sorunlara dışarıdan müdahale ederek; ona zarar veren ya da onu rahatsız eden kişiye, kendisine yapılanın aynısını yapmasını önererek, aslında yanlış bulduğunuz bir davranışı yineletmiş olursunuz. Oysa böyle bir durumda, acil çözüm yolları bulmak yerine, çocuğun kendi düşünme becerilerini kullanmasını sağlamak daha işe yarar. Durum hakkında ona kendi duygu ve düşüncelerini sormak ve onun duygularını anlamaya çalışmak, yani sorunu dinleyerek problemi kendisinin çözmesini sağlamak; aynı tür problemlerle tekrar karşılaştığında kendi baş etme yollarını kullanmasına olanak tanır. Problem, çocuğun kendi problemi olarak kabul edilmelidir. Ona, "Sence bu durumda neler yapabilirsin?", "Aynı durumla tekrar karşılaşsan ne yapardın?" gibi kendisini sorgulamasını sağlayan sorular sorarak durumu daha iyi analiz etmiş olabilirsiniz. Kendi duygularını ve düşüncelerini anlaması; kendine ait bir problemin çözme yolunu oluşturmasında etkili olur.

Anne babalara 10 altın kural

1.Çocuğunuzun size herhangi bir konuda danışmak istemesi çok doğaldır. Ancak bunu dile getirirken, sizin o duruma ilişkin tepkilerinizi önceden tahmin edip söyleyeceklerini buna göre ayarlaması mümkündür. Çocuğunuza bir şeyler söylerken "akıl vermek" yerine onların ne demek istediğine kulak verip, sonradan size farklı gelen yanları birlikte konuşmak ve ona yol göstermek daha yararlı olabilir.

2.Eğer çocuğunuzla aranızda çatışma yaşanmasını engellemek istiyorsanız, eşinizle yalnızken kurallar belirleyip, karşılaştığınız olaylara ortak bakış açısıyla yaklaşmalısınız. Anne babanın aynı tutumda olması, çocukla kurulan ilişkide güvenilirliği arttırır.

3.Duygularınızı ifade ederken çocuğunuza karşı empati yapmanız onun sizi daha iyi anlamasına yardımcı olur.

4.Olumsuz olan davranışın sonuçlarını yargılarken; durumun o an ve orada gerçekleştiği gerçeğinden uzaklaşmamak; olayı genelleyip, her zaman yapılıyor gibi ifade etmemek; çocuğun davranışlarının sonuçlarıyla ilgili öz güvenini ve motivasyonunu olumlu yönde etkiler.

5.Çocuğunuzun yaşına uygun bir iletişim yolunu seçmek; olan durumu anlamlandırabilmesi ve yaşına uygun tepkiler verebilmesi için önemlidir.

6.Çocuğun yaşadığı olumsuz bir duruma, olumsuz duygularla ve şiddetli bir iletişim yoluyla tepki vermek; çocuğun olumsuz olan o anı hayatında daha kalıcı hale getirmesine neden olur. Olumlu davranışı takdir etmek, çocuğun o davranışı tekrar etmesi için yararlıdır.

7.Çocuklar beklentiler dahilinde davrandıklarında ödül verilir. Ancak ödüllendirmek bir süre etkili olsa bile, bırakıldıktan sonra aynı davranışın devam edebilmesini sağlamak için mutlaka sonucun kelimelerle takdir edilmesi gerekir.

8.Herhangi bir sorun ortamında; verilmek istenen beklenti mesajının içeriği pek anlaşılmaz. Ancak sorun henüz oluşmamışken önlem alıp beklentilerinizi açıklamak, sorun oluşmasına engel olabilir.

9.Bazı durumlarda sadece "Yap!" deyip, yapmadıkları yüzünden onu suçlamak yerine, istenen durumu gerçekleştirirken ona yardımcı olup; destek olmak gerekir. Ya da yalnızca "Yapma!" demek sorunu çözmez ve yapılmaması istenen davranışa tekrar vurgu yapılmış olur. Bunun yerine uygulayabileceği alternatif fikirleri sunup, yol göstermek çok daha etkili bir yöntem olacaktır.

10.Çocuğunuz suçlanarak sarf edilen sözleri dinlemeyebilir ve hatta bu tip bir davranış, kırılmasına neden olur. Bağırarak, suçlayarak söylenen eleştiriler ve yapılan yönlendirmeler bir zaman sonra duyulmaz hale gelir. Bunun yerine beklentilerinizi yumuşak bir dille ve ara sıra tekrar etmek daha etkilidir.

Hazırlayan: Başak Doğru

ARKADAŞINA GÖNDER
Çocuğunuzla iletişimde 10 altın kural
* Birden fazla kişiye göndermek için, mail adresleri arasına “ ; ” koyunuz
SON DAKİKA