Bir bebek sahibi olacağınızı öğrendiğiniz andan itibaren, kafanızda uçuşan soruları duyar gibiyiz. Tüm sorularınızın cevabı olacak bir sır verelim o halde size: "Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa rahat ve mutlu bir hamilelik geçirmek tamamen sizin elinizde". Evet, doğru okudunuz. Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Suat Süphan Şahin'in önerileri ile bu mümkün.

Değişimlerin normal olduğunu kabul edin
9 ay boyunca fizyolojik, psikolojik ve hormonal birçok değişim yaşayabilirsiniz. Bu durumun moralinizi bozmasına izin vermeyin. Öncelikle, değişimlerin normal ve geçici olduğunu kabul edin.

Hayatınızı kısıtlamayın
Hamilelik (riskli bir durum ortada olmadığı sürece), cinselliğinizde, iş ve sosyal hayatınızda önemli kısıtlamalara neden olmaz. Bu yüzden, günlük hayatınıza aynı şekilde devam edin.

Muayenelerinizi aksatmayın
Düzenli aralıklarla yaptıracağınız muayeneler ve tahliller, riskli durumları önceden tespit edip önleme açısından önemlidir. Hem kendi hem de bebeğinizin sağlığı için, muayenelerinizi (sıklığını doktorunuzun belirleyeceği) ve önerilen tahlillerinizi düzenli olarak yaptırın.

Negatif enerjiden uzak durun
Hamileliğin başından itibaren bebeğinizin ve kendinizin sağlığı için stresten uzak durmanız gerekir. Kendinizi stresten korumak için, sizi üzecek hikayeler anlatan kişilerden ve negatif enerji yükleneceğiniz her şeyden uzak durun.

Kozmetik ürünler kullanmayın
Sağlığınız için, hamileliğinizin ilk aylarından itibaren, vücudunuza temas eden her türlü kimyasal maddeden kaçınmanız gerekir. Mümkünse, 9 ay boyunca saç boyası, makyaj malzemeleri ve parfüm gibi kozmetik ürünleri (mecbur kalmadıkça) kullanmayın.

Bacaklarınıza yüklenmeyin
Hamileliğiniz boyunca (sizi uykularınızdan uyandıracak şiddette) bacak ağrılarıyla karşılaşabilirsiniz. Çoğu zaman uzun süre ayakta kalmak, otururken bacak bacak üzerine atmak ve topuklu ayakkabı giymek bunun nedenleri arasında yer alabilir. Ağrıları engellemek için, otururken ve uyurken bacaklarınızı bir yastıkla destekleyerek yukarıda tutun. Ayrıca gün içerisinde uzun yürüyüşler gibi yorucu aktivitelerle bacaklarınıza yüklenmeyin. Kendinizi zorlamayın.

Ani haraketler yapmayın
Büyüyen göbeğiniz nedeniyle bazı hareketlerinize dikkat etmeniz gerekir. Ani hareketlerden kaçının ve dikkatli olun. Örneğin; sırt üstü yatarken, kalkıp oturmak için önce yan dönün, sonra kollardan destek alarak kalkın.

Banyonun kapısını kilitlemeyin
Banyo, kaygan zeminden dolayı nedeniyle düşme, kayma gibi kazalar yaşamanıza neden olabilir. Bu ihtimali düşünerek, banyoya girince kapıyı kilitlemeyin.

Folik asit kullanın
Karnınızdaki bebeğinizin beyin ve sinir sistemi gelişimi için folik asit takviyesi önemlidir. Bu yüzden hamilelikten 3 ay önce başlayarak, hamileliğinizin ilk 3 ayı da dahil olacak şekilde folik asit takviyesi almalısınız. Doktorunuz gerek gördüğü takdirde demir, magnezyum, kalsiyum ve balık yağı preparatlarının kullanımını da ihmal etmeyin.

Spor yapın
Doktorunuz tarafından sakıncalı görülmediği sürece; yüzmeniz, hafif tempolu yürüyüş yapmanız, yoga ya da hamilelik pilatesi programlarına katılmanız, kendinizi hem ruhsal hem de fiziksel olarak daha dinç hissetmenizi sağlayacaktır. Bu yüzden düzenli şekilde (kendinizi zorlamadan) spor yapın.

Eğitim kurslarına katılın
Hem hamilelik hem de doğum ve sonrası hakkında bilgi edinmeniz, süreci anlamanız ve sakin olmanız açısından önemlidir. Bu yüzden, mümkünse eşinizin de sizinle birlikte katılacağı eğitim kurslarından ve etkinliklerden faydalanın.

Sigara ve alkolü bırakın
Hamilelikte sigara ve alkol kullanmanız bebeğinizde gelişme geriliği ve sakatlığa neden olabileceği gibi, erken ya da ölü doğuma da yol açabilir. Bebeğinizin sağlığı ve sorunsuz bir hamilelik için sigara ve alkolü hayatınızdan tamamen çıkarın.

Kendinize zaman ayırın
Kitap okumak, tiyatro ve konsere gitmek, kısa tatillere çıkmak, doğa yürüyüşleri yapmak ve hayvan beslemek fiziksel ve ruhsal olarak rahatlamanızda etkilidir. Bu yüzden kendinize zaman ayırın ve hoşunuza gidecek etkinlikleri ihmal etmeyin.

Düzenli ve sağlıklı beslenin
Beslenme şekliniz, hamileliğinizi ve karnınızdaki bebeğinizin gelişimini doğrudan etkileyecektir. Protein, kalsiyum, karbonhidrat ve mineraller açısından dengeli bir beslenme programı oluşturun. Ayrıca bol bol su için, mevsim meyve ve sebzelerini yemeye özen gösterin. İçerisinde katkı maddeleri bulunan salam, sosis ve sucuk gibi besinlerden uzak durun. İyotlu tuz kullanımına özen gösterin.

Bol bol dinlenin
Hamileliğin özellikle de ilk dört aylık döneminde (değişen hormonlarınız nedeniyle) kendinizi yorgun hissetmeniz normaldir. Daha zinde hissetmek için vücudunuzun ihtiyaçlarına kulak verin ve bol bol dinlenin.

Klasik müzik dinleyin
Hamilelik boyunca, özellikle klasik batı müziği dinlemenin bebeğin gelişiminde olumlu etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Mümkün oldukça, her gün klasik müzik dinleyin.

Dar ve sentetik giyinmeyin
Hamileliğinizin üçüncü ayından itibaren kilo artışınıza ve ödemlere bağlı olarak vücudunuzun bazı bölgelerinde şişmeler olacak. Bu yüzden dar ve sentetik giysiler yerine; sizi sıkmayacak, içinde rahat edeceğiniz, geniş, terletmeyen pamuklu veya penye giysiler tercih edin.

Sola yatın
Hamileliğinizin sonlarına doğru, sol yana doğru yatmanız, olabilecek damar baskısını önler. Rahat bir uyku için sol yana yatmaya ek olarak, ihtiyaç duyarsanız başınızın altına 2-3 yastık ve bacaklarınızın arasına bir yastık yerleştirin.

Radyasyondan korunun
Araştırmalarla henüz ispatlanan bir bulgu olmasa da tedbir olarak kendinizi radyasyondan koruyun. X-ray cihazlarından geçmeyin, bilgisayar başındayken ekran koruyucu kullanın, wifi olan mekanlarda uzun süre durmayın ve cep telefonuyla çok uzun süre konuşmayın.

Hastaneyi önceden araştırın
Hangi hastanede doğum yapacağınıza, o hastanede daha önce doğum yapan kişilerle konuşup deneyimlerini dinleyerek karar verebilirsiniz. Doğumdan bir süre önce de doğum servisini ziyaret edip ebe ve hemşirelerle tanışmak, doğum anı için rahatlatıcı olabilir.

"Duygusal iniş çıkşlar normal"

Anne adayı, 9 aylık süreç boyunca birçok duygusal iniş ve çıkış yaşayabilir. Bu duygusal dalgalanmaları bir sorun olarak algılamak doğru olmaz. Hamilelik hormonlarından kaynaklanabileceği ve geçici, normal bir süreç olduğu bilinmeli ve anne adayına bu konuda toleranslı yaklaşılmalıdır.
-Dr. Suat Süphan Şahin

Baba adayının desteği olumlu etkiliyor
Hamileik, kadının tek başına yaşadığı bir süreç gibi gözükse de, bebek iki kişinin ortak kararıyla dünyaya gelir. Bu nedenle, bebek sahibi olmaya karar verildiği andan itibaren çiftlerin her türlü sorumluluğu eşit şekide üstlenmesi gerekir. Eşi tarafından destek görmeyen anne adayı kendini değersiz hissederek depresyona sürüklenebilir ve hamileliği de bu durumdan olumsuz etkilenebilir.

İlk hamilelikte daha çok sorunla karşılaşılıyor
Anne adayı, ilk hamileliğinde, sonraki hamileliklerine oranla daha çok sorun yaşayabilir. Deneyimsizliği ve değişen hormonları hakkındaki bilgisizliği yüzünden korku, hezeyan ve paranoya gibi belirtileri daha çok hissedebilir. Daha sonraki hamileliklerinde ise artık daha bilinçli olduğundan bu duygularıyla baş etmesi kolaylaşır.