Sağlıklı bir kadının yaşamı boyunca geçirdiği en büyük fiziksel deformasyon hamilelik süreci olsa gerek. Hamilelik sürecinde en fazla; karın bölgesi, göğüsler, bel, basenler, bacak içleri ve vajina olumsuz etkileniyor. Bu durum ister istemez anne adaylarının, Acaba eskisi kadar formda gözükebilecek miyim?" şeklinde çeşitli kaygılar yaşamasına neden oluyor. Son yıllarda özellikle estetiğe daha sıcak bakılması ve operasyonların daha kolaylaşması nedeniyle de doğumdan bir süre sonra estetik cerrahların kapısını çalmaya başlıyor yeni anneler... En çok yapılan uygulamalardan biri de, kombine yöntemlerle vücudun yenilenmesi. Prof. Dr. Murat Türegün, doğum sonrası estetikle ilgili bakın neler anlatıyor…

Göğüs estetiği

Emzirme döneminden sonra göğüsler genelde hamilelik öncesine göre hacim olarak küçülür. Buna bağlı olarak göğüs derisinde çatlaklar oluşabilir. Deride de fazlalık olacağından sarkma görülür. Bu tür doğum sonrası göğüs estetiğinde, hem büyütme hem de dikleştirme işini aynı anda yapmak gerekir. Bazen de göğüs küçültülmeli ve dikleştirilmelidir. Emzirme döneminin bitiminden 5-6 ay sonra bu operasyonlar rahatlıkla yapılabilir.

Doğum sonrası bazen tamamen içi boşalmış göğüslerle karşılaşılabiliniyor. Bu durumda sadece göğüs derisini çıkararak toparlama işlemi yapmak, yeterli dokunun olmaması nedeniyle istenilen sonucu vermez. Göğse bir hacim kazandırarak dikleşmesi için bir silikon protezden yararlanmak gerekir. Bazen de göğüs dokusu yeterli olduğunda sadece bir küçültme/toparlama operasyonu yeterli sonuca ulaşılmasını sağlar. Bu operasyonların izleri ise sadece göğüs başı etrafında olabileceği gibi, aşağıdaki göğüs katlantısına doğru uzanan izler olabilir.

Göğüs ameliyatının ardından eğer ameliyat uygun bir teknikle yapıldıysa anne ameliyat sonrası, yeniden doğum yaptığında yine bebeğe süt verebilir. Genelde göğüs küçültme işlemlerinde, göğüs başının altındaki süt kanallarını kesmeden emzirme fonksiyonlarını koruma gerçekleşir. Göğüs operasyonları sonrasında, yorucu olmayan işlere başlanması bir hafta kadar alırken, günlük yaşam temposuna dönüş 2 haftayı bulabilir.

Karın germe

Doğum yapmış bir kadının karın bölgesinde; hem aşırı deri ve yağ sarkmaları gelişir hem de karın duvarına sertlik, gerginlik veren ve iç organların dışarıya bombeleşmesini engelleyen kaslar oldukça gevşek ve ayrıktır. Halbuki düz ve gergin bir karna sahip olmanın ilk şartı sıkı karın adaleleridir. Karın germe ameliyatında da en önemli nokta, bu bölgedeki kasları yeteri kadar gerginleştirmektir. Göbek deliği altındaki sarkan ve çatlamış olan tüm deri ve yağ dokusu çıkarılarak; orta karın bölgesi ve karın duvarındaki kas dokusu gerginleştirilir. Bu operasyonda, sarkık karın görünümü dramatik bir şekilde düzelir, kişi düz bir karın bölgesi konturuna sahip olur. Operasyon sırasında gevşek karın derisi ve yağlı tabaka kaldırıldıktan sonra, fazla deri ve yağ dokusu kesilerek çıkarılır, gevşemiş olan karın kasları birbirine dikişlerle sıkıca yaklaştırılır. Bazen de fıtıklaşma varsa onarılır.

Böylece daha ince bir bel ve sıkı bir karın duvarı elde edilir. Yeni göbek deliği yapılır. Doğum yapmış olan kadınlarda karın germe operasyonu için en az 3 ay kadar beklenmelidir. Süt verme döneminde operasyon yapılması uygun olmadığından bu minimal süre en az 1 yıla kadar çıkarılabilir. Sezaryen operasyonu ile aynı anda karın germe işlemi yapılmamalıdır. Rahim normalde bir armut büyüklüğündedir ve hamilelik sırasında bir basket topu büyüklüğüne ulaşır.

Rahmin tekrar küçülmesi ve doğum öncesi boyutlarına ulaşması en az 45 gün alır. Rahim ve karın içi diğer organlar normal boyutlarına gelmeden, hormonal dengeler tekrar normale dönmeden karın germe işlemi yapmak, hamile bir kadına 3 beden küçük elbise giydirmeye benzer ve sonuç, doğal olarak başarısızlıktır.

Karın germe operasyonu sonrasında bir gece hastanede yatan hasta, aynı gün kaldırılıp yürütülür. Yaklaşık 1-2 hafta sonra gündelik ve iş yaşamına hafif tempolu dönebilir. Tempolu yürüyüş ile egzersizlere 1 ay sonra başlanılabilir. Operasyondan 6 hafta sonra egzersizlerle karın kasları kuvvetlendirilir ve diyetle kilo alınması önlenirse operasyondan daha mükemmel sonuçlar alınabilecektir.

Genital bölge estetiği

Normal doğum sonucu vajinada oluşan deformasyonların, vajinal daraltma operasyonlarıyla düzeltilmesiyle cinsel hayata çok önemli katkıda bulunmak mümkündür. Vulvadaki (kadın genital organın dış kısmı) anatomik yapıların estetik olarak düzeltilmeleri, yani büyük ve küçük dudaklardaki sarkma ve fazlalıkların giderilmesi de oldukça yüz güldürücüdür. Ayrıca "mons pubis" diye adlandırdığımız vulva üstünde ve karın katlantısı altında kalan alanın liposuction ile zayıflatılması, liposculpture ile şekillendirilmesi, asılması; büyük vajina dudaklarının yağ enjeksiyonu ile veya diğer dolgu maddeleriyle şekillendirilmesi ve dolgunlaştırılması da yaygın işlemler arasındadır. Bu işlemler için doğum sonrası mutlaka ilk 6 ay kadar beklenmelidir.

Prof. Dr. Murat Türegün: "Liposuction, kontur düzeltici operasyondur"

Karın, bel, kalça, uyluk (üst bacak) iç ve dış tarafı, diz iç kısmı gibi vücudun belli bölgeleri diyet ve egzersize dirençli, özellikle doğum sonrası yağ birikim bölgeleridir. Bu bölgelerdeki yağlar, en son eriyen yağlardır. Fazla yağlanmanın giderilmesi için yapılacak aşırı egzersiz, sonuç vermeyeceği gibi vücudun genel metabolizmasını da bozabilir. İşte bu diyet ve spora dirençli yağ birikimlerinin negatif basınçlı bir vakumla girilerek vücuttan uzaklaştırılma operasyonlarına "Liposuction operasyonu" denir. Bu operasyonlar kesinlikle zayıflama operasyonları değil, kontur düzeltici operasyonlardır. Aynı zamanda, sadece vücuttan yağ alınıp atılması değil, bir heykeltıraş gibi yontarak, vücuda form verilmesidir. Doğum sonrasındaki dönemde özellikle karın germe operasyonları ile birlikte çok sık uygulanan bir operasyondur. Doğum sonrası istenilen kiloya ulaşıldıktan sonra (en az 3 ay 1 yıl arası) liposuction operasyonları da rahatlıkla yapılabilir.