Türkiye'de uzun zamandır 'yabancı hakem gelsin' polemiği yaşanıyor. Kimi kulüp yöneticileri hakemlerin tarafsızlığından şüphe duyduklarını belirtiyor. Yorumculukta da aynı durum söz konusu. Herkesin tuttuğu ya da tutmadığı bir yorumcu var. İşte tüm bu taraflı yorumcu tartışmalarına son vermek isteyen Lig TV, Markus Merk'i Türkiye'ye getirdi. Markus Merk, dünyanın en iyi hakemleri arasında gösteriliyor. Kariyerine iki yıl önce son verdi. Son yönettiği maç Bayern Münih-Hertha Berlin mücadelesiydi. Son düdüğü çaldıktan sonra gözyaşlarını da engelleyemedi. Merk, şimdi kariyerine futbol yorumcusu olarak devam ediyor. Önümüzdeki sezon Süper Lig maçlarını Lig TV'de yorumlayacak. 34 hafta boyunca Şansal Büyüka ve Mustafa Denizli ile birlikte her pazartesi ekrana çıkacak. Derbi haftaları ise hafta sonları ekranda olacak.
ŞOKE OLMADIM AMA ŞAŞIRDIM
Merk, Türkiye'den aldığı yorumculuk teklifi için, "Şoke olmadım ama şaşırdığımı da itiraf etmeliyim. Hakemlik kariyerimi sonlandırmış olabilirim ama her zaman bu sektörün içinde olmaya devam edeceğim. Yorumculuk da bu işe dahil. Lig TV'den bu teklif geldiğinde, sadece yabancı bir ülke olduğu için tereddüt ettim. Ama zaten son yıllarda Türk medyasından bana çeşitli teklifler vardı," diyor. Merk, yıllardır Türkiye ligini yakından takip ettiğini de ekliyor: "Uzun zamandır Süper Lig'i seyrediyorum. Türk futbolunu da oldukça başarılı buluyorum."
GÜZEL OYNAYAN HER TAKIMI SEVERİM
Tarafsız olduğunun altını çizen Merk, "Küçük-büyük takım ayrımı yapmam. Benim için güzel futbol oynayan her takım iyidir. Yorumlarım ve düşüncelerim doğal olacaktır. Başka bir ülkenin vatandaşı olarak, Türk futbolunu yorumlayacak olmam bence bir avantaj. Bu, daha önce yapılmayan bir şey ve ben başarılı olacağımızı düşünüyorum," diyor. Merk, Türkçe bilmediği için stüdyoda Almanca tercüman hazır bulanacak. Ama Merk, bu konuyla ilgili herhangi bir endişe duymadığını söylüyor: "Lig TV ekibi bu konuda sıkıntı yaşanmaması için oldukça sistemli çalıştı. Türkçe bilmesem de konuşulanlar anında bana aktarılacak. Benim dediklerim de aynen Türkçeye çevrilecek. Tercüme olayı ile ilgili hiçbir sıkıntım yok."
ÇOK AĞIR ELEŞTİRİLER YOK
Merk'in değindiği bir başka konu ise eleştirilerin dozajı. Türkiye'de bir futbolcu, antrenör ya da hakem hata yaptığında genelde medya tarafından eleştiri yağmuruna tutulur. Ama Merk, bunun doğru bir politika olmadığı düşüncesinde. "Takımlar arası çatışmalar olduğunun farkındayım. Doğru şeyi söylemekten çekinmem ama söylerken karşımdakini de göz önünde bulundururum. Söyleyiş tarzı çok önemli. Kimseyi rencide etmenin manası yok. Ayrıca başka yorumcularla da kıyaslanmak istemem. Herkesin stili kendinedir," diyor.
GENÇ HAKEMLERİNİZ BAŞARILI
Genç hakem kadromuzla da tanışan Merk, "Çok genç ve öğrenmeye açık bir hakem kadronuz var. İleride daha da gelişeceklerini düşünüyorum. Hakemlerin daha fazla zamana, daha sağlıklı olmaya ihtiyaçları var. Bir de daha fazla halkın içinde olmaları şart. Kısacası zaman, sağlık ve güven, işin sırrı bu üç kelime," diyor. Hakemlerin de hata yapabileceklerinin altını çizen Merk, "Futbolcu, hakem ve antrenör... Hiçbiri hata yapmazsa bütün maçlar 0-0 biterdi," diyor.
TAM BİR TRAJEDİ
26 Haziran 2003'te Markus Merk'in yönettiği Konfederasyon Kupa Maçı'nda Kamerunlu futbolcu Marc-Vivien Foe hayatını kaybetmişti. Kamerun-Kolombiya karşılaşması sırasında Vivien Fo milyonlarca kişinin gözleri önünde kalp yetmezliği nedeniyle yere yığılıp son nefesini vermişti. Milyonları etkileyen o görüntü Markus Merk'i de derinden sarsmış: "O an gözümün önünden gitmiyor. Çok kötü bir sahneydi. O yaz Fransa'da hava çok sıcaktı. Hava durumu yüzünden birçok organizasyon iptal ediliyordu. Bu olay gerçekten de unutulmaz bir trajediydi."
