- Kocasını kıskanan bir kadın mısınız? - A.N: Birbirini seven insanlar bence kıskanır. O da beni kıskanmıştır. Birtakım toplantılarda, hanımların ilgisini çeken biri. O nedenle 'Bana bak,' falan diye uyarıyorum (gülüyor). - A.N: Genç görünüyorum diye (gülüyor). - N.N:Ama aramızda birbirimizi hayatı zehir edecek kadar bir kıskançlık hiç olmadı. Adnan eve gelince, kapıyı ben açtığımda gülmeye başlar. Demek ki evde huzurlu. - Artık aktif siyasetin içinde olmadığınız gibi, üniversitede ders de vermiyorsunuz.. En verimli çağınızda evde oturmaya karar verdiniz. Niye? - N.N: Bütün hayatım boyunca yoğun çalıştım. Türkiye'de siyasette kadın olmak çok kolay bir şey değil. Tabii yapmak isteyip de yapamadığım çok şey oldu. Kendimle barışmayı öğrendim ama. Şimdi yaşadığım anın da tadını çıkarmaktan keyif alıyorum. Zaman zaman geri çekilmek kendi seçimim. Erkeklerin kurallarının çok baskın olduğu bir alan, siyaset. Bütün kodları erkeklere göre oluşmuş. Genel başkanlığım sırasında dahi yüzde 33 kadın kotasını çıkartırken çok zorlandım. Erkek siyasetçilere, kadın-erkek eşitliğini anlatamadım. Erkeklerin bulunduğu bir alanda var olmak istiyorsanız, onlardan çok daha iyi eğitilmiş olacaksınız, çok daha ciddi olacaksınız. Kadın siyasetçilerin bir kısmı da erkekleşerek bu işi yapıyorlar. Onu da tercih etmedim. O ortamda erkekleşmek istemedim