Bu hafta size iyi bir mekanın sahip olması gereken özellikleri bünyesinde toplamış, beklemediğim kadar başarılı yeni bir restorandan söz etmek istiyorum; Nişantaşı'nda, Süleyman Nazif Sokak başındaki PiPa'dan... PiPa'nın tam altında kocaman bir otopark var; bu büyük avantaj. Aracınızı bırakıp, birkaç basamak merdivenle içeri giriyorsunuz. Kapıda bir hostes sizi karşılıyor ve şarap şişelerinin sıralandığı dar bir koridordan restorana yönlendiriyor. Solda açık bir mutfak, yer alıyor. Mutfağın bitiminde büyük bir Napoli pizza fırını; giderek genişleyen, tepeden doğal ışık alan camekan tavanlı restoranın ortasında da yine etrafına bar iskemleleri sıralanmış büyük ve göze hoş görünen bir bar var. Cam tavan, havalar müsait olduğunda tümüyle açılabiliyor. Akordeon stili yan camlar da toplanınca, burası tam bir yazlık mekana dönüşebiliyor. Arkadaşımla ben oturur oturmaz, hemen orijinal, minik bir sürahi içinde sızma zeytinyağı ile fırından yeni çıkmış sıcak ekmekler ve yemek listeleri getirildi. Mönü ilk bakışta basit gibi görünüyordu. Bir ve iki kişilik başlangıçlar, çorba, salata, makarna ve pizzalar; hepsi bu kadar. Yani ana yemekler diye bir bölüm yoktu. Bunun yerine her gün şefin tercihi bir ana yemek çıkarılıyormuş. Biz gittiğimizde ana yemek osso buco'ydu.
HER YEMEKTE KÜÇÜK DOKUNUŞLAR
Mönüyü inceledikçe ilk bakışta bilindik gibi görünen yemeklerin, farklı biçimde yorumlandıklarını fark ediyorsunuz. Örneğin bildiğimiz dana carpaccio, 25 yıllık Modena balzamik sirkesiyle sunuluyor. Ben bugüne dek 25 yıllık balzamik kullanan başka bir restoran görmedim. Öte yandan manda mozzarellası artık birçok mekana getiriliyor. Ancak günlük olmadıkları için kalite çok iyi değil. Burada ortadan bölünen mozzarella topunun üzerine fesleğenle zenginleştirilmiş Toscana zeytinyağı serpilmiş. Dezavantajı böylelikle fark edemiyorsunuz. Bu gibi küçük dokunuşlar hemen her yemekte mevcut. Pizzalar, domates soslu ve domatezsiz olarak iki grupta toplanmış. Domates soslu yedi çeşit, domatezsiz altı, üç çeşit de ızgara pizza var. Şarap listesinde birçok yerli üreticinin çeşitleri mevcut. Yabancılarda ise İtalyan, Fransız, İspanyol şarapları dikkati çekiyor. Biz başlangıç olarak garsonun yönlendirmesiyle manda mozzarellası ve dana carpaccio, ana yemek olarak da kırmızı şarap ve rosto et soslu Piemontese usulü ravioli ile pizza diavola ısmarladık. Mozzarelladan memnun kaldım. Carpaccio da 25 yılda sirkeliğini yitiren Modena balzamiğinin aromasıyla zenginleşmişti. Ravioli çoğu restorandaki basmakalıp örneklerden farklıydı. Pizza ise gerçek bir Napoli pizzasıydı. Mutfakta ve pizza fırınında iki İtalyanın çalıştığını öğrendim. Fark, biraz da onlardan geliyordu. Yemeğin üstüne bir cassato pastasını paylaştık ve kahvelerimizi yudumlayıp 155 lira hesap bırakıp ayrıldık. PiPa, çoğu sektörden gelen yedi ortaklı bir mekan. Deneyimler birleşince ortaya farklı bir konsept çıkmış. Çok başarılı!
BEĞENDİKLERİM
Mekan çok farklı ve huzur verici. En sıradan görünen yemekler bile küçük dokunuşlarla özgün hale getirilmiş. servis personeli işini biliyor ve müşteriyi ezmeden yönlendirmeyi başarıyor. Burası gerçekten iyi bir restoran.
BEĞENMEDİKLERİM
Uzun uzun düşündüm; aklıma ne geldiyse, "Bu kadar kusur kadı kızında bile bulunur," deyip geçtim. Eğer aşçılar, servis personeli değişmez, malzemeler ucuzlatılmaz, kaliteden ödün verilmezse, burası en iyi mekanlar arasında kalır.
Mutfak *****
Servis *****
Ambians *****
PiPa Süleyman Nazif Sk. Hanım Apt. No: 7/B, Nişantaşı Tel: (0212) 225 74 72