Can Bonomo'nun bu seneki başarısından bahsederken, arkasında kalabalık bir ekip olduğunu anlattık hep. Menajerlerinden prodüktörlerine ve çalıştığı tüm müzisyenlere kadar, her birinin irili ufaklı katkısı oldu Bonomo'ya. Yeni nesil bir ekibin özenle süslediği şık bir vitrindi Can Bonomo. İşte o ekipteki isimlerden biri de Cem Özel'di. Küçüklük yaşlarından bu yana müzikle sıkı bir bağ kuran Cem, Bonomo'un ilk albümündeki bazı şarkılarda gitar ve klavye çalıyordu. Organik bağları bununla da bitmiyor. Yine Bonomo'un ekibinden Can Saban ve Ali Rıza Şahenk'le birlikte WUFI adında bir grubu da vardı Cem'in. Tüm bu isimleri saymam kafanızı karıştırmış olabilir. Ama şimdiden birçok farklı projede karşımıza çıkan bu adamlar, gelecekte Türkiye'de yapılacak müziklerde de sık sık anılacaklar. O yüzden alışmakta fayda var. 27 yaşındaki Cem Özel, yeni yayınladığı solo albümüyle bu yuvadan tek başına kanatlanan bir başka isim. İnim İnim'se onun tamamı kendi bestesi olan 13 şarkıdan oluşan ilk göz ağrısı. Albümle ilgili bilmeniz gereken ilk şey, neredeyse her enstrümanın -gitar,bas, klavye- Cem Özel tarafından çalındığı. Bunlara vokali de eklenince, onun çok yönlü bir müzisyen olduğunu hemen fark ediyorsunuz. Alternatif rock'tan reggae'ye, yer yer Anadolu pop'a kadar uzanan melodik bir ahenk kulağınıza çarpıyor İnim İnim'de. Tüm bu türleri kulağınızı rahatsız etmeyecek bir seviyede birleştirmiş Cem Özel. Bu, albümün hem iyi hem de kötü yanı olmuş. Türsel geçişler sizi rahatsız etmiyor ama bir yandan da keskin, sıra dışı bir besteye rastlama şansınız -bilinçli olarak- elinizden alınıyor. Cem Özel, albümdeki net gol pozisyonlarından bir tanesi olan Hıyar'da; gitardaki Battles, vokaldeki MFÖ benzerliğiyle topu direğe atıyor. Vefasız'daki Barış Manço genetiği ise tam aksine, benim çok hoşuma gitti. Hani dinledikçe açılan, güzelleşen albümler vardır ya, İnim İnim biraz öyle. Kesin olan şey ilgiyi hak ettiği. Tam burada hissettiğim bir şeyi de paylaşmam yerinde olur; bu ilk albümünde sanki Cem elini biraz korkak alıştırmış. Bazı şarkıları çok daha renkli olabilecekken, hafif mat duruyorlar. Eğer gelecekte müzikal anlamda kendini biraz daha serbest bırakıp cesur davranırsa, güzel günler onu bekler. Albümdeki Raptiye ve İstanbul bu güzel geleceğin bariz habercileri. Es geçmeyin.
Aile içi festival
Yıldız Parkı & Emirgan Korusu
Görüp de Hyde Park'a ve Central Park'a özenmeyen pek yoktur. Dünyanın tüm 'gelişmiş' şehirlerinde, keyfini sürebileceğiniz bu tip parklar mevcuttur. Bizde de yok değil ama sadece onlarla bütünleşmeyi tam olarak beceremiyoruz. İstanbul'un kurtarılmış Caddebostan sahili tamam. Orada takılmak güzel. Ama benim size bir başka tavsiyem var. Yeni bir şey değil. Fark ettim ki şehrin ortasındaki iki büyük parkı hiç kullanmıyoruz. Yaz boyunca sık sık Emirgan Korusu'na ve Yıldız Parkı'na gittim. Müziğinizi açıp, şarabınızı yudumlayıp, çimlerin üzerinde kitabınızı okurken inanın derdiniz tasanız kalmıyor. Yalnızken keyfi ayrı ama arkadaşlarınızla gittiğinizde 'mini' bir festival havası oluşuyor. Müziğini kendinizin yaptığı bir festival. Tereddüte düşmeden, üşenmeden koşun gidin. Her ikisi de favori mekanlarınız olur. Yiyecek içecek dahil, toplam maliyet 20 TL.
Bedava bira ve burger
ReadIng Festival
Siz bu yazıyı okurken ben İngiltere'nin önemli müzik festivallerinden Reading'de, muhtemelen dizlerime kadar çamur içerisinde olacağım. Zira benim yaz tatilinden anladığım şey bu. Yağmur, çamur, müzik. Londra'nın batısındaki Reading'de 40 yılı aşkın bir süredir gerçekleşen festivalle ilgili ayrıntıları önümüzdeki hafta yazacağım. Ama dikkate değer bir konuya şimdiden değinmek istedim. Malum, bu sene hayatımıza giren yeni bir modayla, One Love Festival'da alkol satışı son anda yasaklandı. Peki Reading'de işler nasıl oluyor? Festival yönetimi İngiltere'deki gençliğin ekonomik durumunun kötü olduğunu düşünerek bu sene bir jest yapmış: Her sabah ilk biranız ve burgeriniz şirketten. Hani şu bizde parasıyla bile almaya hakkımızın olmadığı bira. Maksat gençler eğlensin, aç da kalmasın. Tavsiyem seneye One Love'da -ki festival gerçekleşebilirse- her sabah köfte ve şıra dağıtılması yönünde. O zaman sorun çıkmaz herhalde. Reading'le ilgili de çok ses çıkarmayın, oraya da telefon gitmesin. İnsanlar rahat rahat takılsınlar. Detaylar haftaya.
Günün konseri:
FeIst / Küçükçiftlik Park
Ramazan'ın bitmesi ve eylülün yaklaşmasıyla konser mevsimine yeniden giriyoruz. Önümüzdeki haftalarda Stevie Wonder, Leonard Cohen, Red Hot Chili Peppers gibi usta müzisyenler ve gruplar İstanbul'da olacaklar. Ama öncesinde, yeniden havaya girmek için bu geceki Feist konseri ideal. Kanadalı müzisyenin kadınsı, yumuşak, melankolik şarkıları, geceleri rüzgarın hafif hafif yeniden esmeye başladığı ağustos İstanbulu'na çok yakışır. Bugün bir planınız varsa dahi, iptal edip Küçükçiftlik Park'ta Feist'i dinleyin. Sevgilinizin elini tutun, âşık olun. En kötü ihtimalle Feist'a âşık olursunuz zaten. Neyse, şimdi kendinizi toparlayın da fiyatları 56-102 TL arasında değişen biletlerden alın. Bedava aşk yok.