10
yıldır 49 ülkeden öğrenciyi, 22 ülkeden sanatçıyla buluşturan Beykoz Riva yolu üzerindeki Öğüm Köyü'ndeki Cam Ocağı Vakfı, okul atmosferinden çok sanki cama hayat veren simyacıların yeteneklerini yarıştırdığı bir mekana benziyor. Vakfa her yıl ünlü ustalar gelip hem ders veriyor hem de yıl içinde sergilenecek eserlerini yaratma imkanı buluyor. Örneğin bu yıl eserleri SALT Galata'da sergilenen Hollandalı cam ustası Bernard Heesen, eserlerini burada yaptı. Eserleri Moma ve Tate gibi müzelerde görülen İtalyan cam ustası Lino Tagliepietra da son koleksiyonunun bir bölümünü bu okulda gerçekleştirdi. Bu yıl 10. yılını kutlayan Cam Ocağı Vakfı'nın üzerinde ne yazık ki son aylarda kara bulutlar dolaşıyor. Tam da vakfın bulunduğu ve doğal bir parka benzeyen 15 dönümlük ağaçlık arazinin üstünden üçüncü köprünün geçmesi ihtimali, vakfın kurucusu Yılmaz Yalçınkaya'nın yıllardır verdiği emeklerinin boşa gitmesine neden olabilir. "Dünya çapında bir okul kurduk, ama ne yazık ki Türkiye'de ilgi az. Son aylarda da çok huzursuzuz. Üçüncü köprünün yol güzergahının planı, üzerimizden geçiyor. 'Acaba yandan geçer mi?' diye araştırıyoruz. Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü'ne başvurarak, güzergahın değiştirilmesini istedik. 'Uygulama halinde, bir düzeltme yapılabilir,' yanıtını aldık," diyen Yılmaz, sanat adına verdikleri çabanın gururunun huzursuzluğa dönüşmesinden dolayı üzgün. Stüdyo camcılığını yaygınlaştırmak için tutkuyla çalışan, dünyanın en ünlü sanatçılarını buraya davet eden Yalçınkaya "III. Selim döneminde Derviş Mehmet, Beykoz camcılığını yaratmış, ama daha sonra devam ettirilmemiş. Biz burada bu sanatı yaşatmak için emek veriyoruz. Cama ilgi duyan profesyonel ve amatör herkesi buraya bekliyoruz," diyor.