Bildiğim
tek İzlandaca kelime teşekkür ederim anlamına gelen 'takk' olmasına rağmen ne zaman İzlandalı bir müzisyeni dinlesem şarkısını kelimesi kelimesine anlıyormuşum gibi hissederim. Kuzeyin karla kaplı ülkesinden çıkan Björk, Olafur Arnalds ve Mum gibi müzisyenler ve gruplar hipnotize eden müzikleri ve sesleriyle bana bu hissi yaşatır. Bir de Sigur Ros vardır. Çoğu zaman bırakın İzlandacayı, kendilerine özgü Hopelandic dilinde söylerler şarkılarını... Her şarkıları bir başka kapıyı aralar. O kapının ardında ise kuzey ışıkları altında yaşanmış başka başka masallar vardır... İzlanda'nın en etkileyici gruplarından Sigur Ros, bugün Zorlu PSM Ana Tiyatro'da müzikseverleri işte o büyülü yolculuklardan birine çıkaracak. Görsel, işitsel ve hatta ruhsal anlamda unutulmaz bir performans izleyemeye hazır olun. Bir hafta önce grubu Barselona'da gerçekleşen Primavera Sound müzik festivalinde izleme fırsatı buldum ve bugüne kadar izlediğim en iyi konserlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Nordik müzik sahnesinin eşsiz grubu yeni şovuyla adeta nefesimizi kesti. Yeni albümünü yayınlamaya hazırlanan grup, konserde yeni bir şarkısına da yer verdi. Grup, Türkçe fırtına anlamına gelen Oveour ile sahnede adeta fırtına estirdi. Müzikleriyle algının kapılarını aralayan Sigur Ros'un müzik kariyeri 20 yılı aşıyor. Grubun falsetto vokaliyle olduğu kadar, gitarı keman yayıyla çalmasıyla da ünlü vokali Jonsi Birgisson, sahnede farklı bir boyuta geçiyor. 2013'te sekizinci albümü Kveikur'u yayınlayan grup iki yıldır suskunluğunu koruyordu. Bu yılın başında yeni albüm ve turne müjdesi verdi. Bugün grubun taptaze bir enerjiyle sergiledikleri performanslarına tanık olacağız. Gökyüzünde yıldızların arasında dolaşacağız... Güzelliklerin tadını doyasıya yaşayacağız.
Telefonsuz festival
Fikri
ortaya atan
sahnede Bat
for Lashes
adını kullanan
müzisyen
Natasha
Khan. Guardian'a
verdiği
röportajda
"Telefonunuzu
elinizden bırakın,
selfie çekmeyi bırakın ve
müzik dinleyin" diyor.
Muhabirin günümüzde
festivallerin Instagram
değeri bulunduğuna değinmesi
üzerine ise şunları
söylüyor: "İnsanlar
festivallerde teknolojiyle
bağlantısını kesmeli ve
çevresinde olan bitenin
ruhunu hissetmeli. Günlük
hayattan uzaklaşıp
büyülü anlar yaşamak,
giyinmek, eğlenmek ve
sosyal medyayı unutmak
için daha güzel bir fırsat
olamaz. Son
dönemde
festivaller
biraz garipleşti
çünkü
herkes Instagram'a
fotoğraf yüklemekle
meşgul
oluyor."
Khan,
geçen ay gerçekleştirdiği
telefonsuz konseri de
hatırlatarak "İzleyiciler
fotoğrafınızı çekmediğinde,
sizi video'ya
kaydetmediğinde ne
kadar farklı bir atmosfer
yaşandığını unutmuşum.
Festivallerde yaşanan
sinerji göz ardı edilmemeli.
Aksi takdirde bulunulan
ortam, atmosfer ve
müzisyenin güçlü bir şey
yaratma yeteneği sekteye
uğruyor."
Khan haklı mı? Kesinlikle.