İsrail radyosunun haberine göre, Aftonbladet adına gelen bir gazeteci ile bir foto muhabiri, basın kartlarını düzenleyen Başbakanlık Basın Merkezinden, Gazze Şeridi'ne girmek amacıyla "ziyaretçi" basın kartı istediler. Başbakanlık Basın Merkezi ise bu talebe karşı, kart verilmesinin en az 3 ay alacağı karşılığını verdi.
Geçici bir süre için İsrail'e gelen gazeteciler, Başbakanlık Basın Merkezinden kart almadan görev yapamıyor, Gazze Şeridi'ne de geçemiyor.
Radyoya konuşan Başbakanlık Basın Merkezi Direktörü Daniel Seaman, merkezdaki görevlilere, kuralların elverdiği imkanları sonuna kadar kullanarak, geçici basın kartlarının verilmesi süresini uzatmaları talimatını verdiğini söyledi.
Seaman, görevlilere gazetecilerin basın kartlarının verilmesi için yasal her türlü prosedürü tek tek istemelerini söylediğini anlatırken, Aftonbladet gazetesindeki habere de atıfta bulunarak, radyoya bunlar arasında "Organ bağışı için uygun olup olmadıkları için kanlarının tespit edilmesinin" de bulunabileceği esprisini yaptı.
İsrail, İsveç hükümetinden haberi resmen kınamasını istiyor. İsveç tarafının söylediği "ülkede basın özgürlüğü bulunduğu" yolundaki açıklamaların da Yahudi karşıtlığını kınamamak için bir gerekçe olarak kullanıldığını savunuyor.
Bu arada İsrail, İsveç hükümetinden kınama olması yolundaki girişimlerini hafta sonunda da sürdürdü. Dışişleri Bakanlığı ile Başbakanlık yetkilileri ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Uzi Arad, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'i arayarak İsrail'in talebini ilettiler. İsrail'in İsveç'teki büyükelçiliği de aynı konuda İsveç nezdinde temaslarda bulundu.
İsrail'den bir kaynak, Arad ve Bildt'in birbirlerini uzun süredir tanımalarına rağmen, görüşmenin İsrail tarafını memnun etmediğini söyledi. Anad'ın Bildt'e, gazetedeki haberi "iğrenç" olarak tanımladığı ve İsrail'deki İsveç büyükelçisinin kınamasına hükümetin destek vermemesini eleştirdiği bildirildi.
Arad, haberi "iftiraların en kötüsü" olarak tanımladı ve bir kınamanın gelmemesinin "bir hassasiyet yoksunluğunu" gösterdiğini ifade etti.
İsveç'teki İsrail Büyükelçisi de Bildt'in Eylül ayının 10'unda İsrail'e yapacağı resmi ziyaret öncesinde iddiaları şiddetle kınamasını isteyerek, ikili ilişkiler üzerindeki bu bulutları kaldırılmasını talep etmişti.
