Küba'nın başkenti Havana'nın merkezinden yaklaşık 18 kilometre uzaklıktaki Tarara yerleşim merkezine yol alırken, tarih 23 Nisan 2010'u gösteriyordu. Kübalı yol arkadaşlarım Maydelin ve Osmany'e, 23 Nisan'ın Türkiye'de çocukların günü olduğunu anlatırken, bir yandan aklıma kazınan şarkıyı mırıldanıyordum: "Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan." Tarara'daki Çernobil Rehabilitasyon Merkezi'ne geldiğimizde çocukların, her türlü acıya rağmen ne kadar neşeli olduğunu gördüm. Her şey 24 yıl önce bugün başladı. Ukrayna'nın Çernobil kentindeki nükleer reaktörde bir kaza meydana geldi. Japonya'daki Hiroşima ve Nagazaki atom bombalarının yarattığı "anlık" etki, olayın vahametini ortaya koymaya yetmişti. Ancak bu nükleer santralden sızan zehirli kimyasal maddelerin etkisi önce Kiev, sonra Ukrayna, ardından komşu ülkeler Rusya ve Ermenistan'da "sinsice" hissedildi. Dünyanın bilinen ilk ve son radyoaktif kazası, ancak 30 Nisan 1986'da dünyaya açıklandı. Böylece aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bölgede Kiev merkezli, 9 şiddeti kadar sarsıcı bir panik dalgası yayıldı. Ancak o zaman için facianın gözle görülür bir etkisi "resmen" yoktu.
CASTRO KARŞILADI
Ta ki, 25 Mart 1990'da Kiev'den kalkan bir uçak Havana'ya inene kadar. Ukrayna devletine ait uçaktan küçük adımlarla inen ürkek çocuklar, Çernobil'in bir facia olduğunu anlatıyordu. Bu şanssız çocuklara sahip çıkan Küba lideri Fidel Castro, toplam 139 kişilik, çoğu çocuklardan oluşan ilk kafileyi bizzat karşıladı. "Fidelizmo"nun mimarı, kardeş ülkesi Ukrayna'nın "hastalanan" çocuklarına sahip çıkmış, Küba'nın güneşli ve büyülü havasının "ilaç" gibi geleceğini düşünmüştü. Castro, tedavi olmaya gelen küçük misafirlerin tek tek elini sıktı, yanaklarından öptü. Ukraynalı çocuklar, Kübalı arkadaşlarının yaz aylarında kamp yaptıkları, deniz kenarındaki bu büyük tesise yerleşti. Tedavi için gerekli ortam hazırlandı. Acil ünitesi, 7 gün 24 saat hizmet veren bir sağlık ekibi, 250 müstakil ev. Ukrayna "ikinci evi" Küba'ya 1990'dan bu yana yılda binlerce çocuk yolluyor. Hepsi de Çernobil'e maruz kalan kadın ve erkeklerin çocukları, hatta torunları. 23 Nisan'da evlerden birindeyiz. Çernobil programı uzman doktoru Elizabeth Torres Ydavoy rehberliğinde, ilk ziyaretimizi Sasha, Vania, Leonid, Illia ve Evgeni'nin kaldığı eve yapıyoruz. "Çocuklar geleceğinizden haberdar ama sahile inip oynamak istiyorlar. Bir an önce yanlarına gitsek iyi olacak" diyen doktorumuz, eve girer girmez "herkes salona" diye sesleniyor.
'SARI ARI' VE AĞABEYLERİ
Bu evde olduğu gibi her evde çocuklardan sorumlu olan Ukraynalı bir rehber var. Rehber kimi zaman evde kalan çocuklardan birinin annesi, babası veya manevi ablasıağabeyi. Tıpkı bir aile reisi gibi. İlk evde bizi karşılayan, 8 yaşındaki çelimsiz 'sevimli arı' Evgeni Popovich. Aslında bizi koltukta televizyon izlerken karşıladı diyebiliriz. Hiç de istifini bozmuyor. Diğer dört canavarsa, evdeki rehber abla Tatyana'nın, "Rahat durun. Uslu olun, misafir geldi" uyarısına rağmen, hurra salona koşuşturuyor. Evin maskotu Popovich'in kimsesi yok. Anne ve babası Çernobil kurbanı. Sindirim sisteminde sorun var. Dahası, şimdiye kadar Tarara'ya gelen pek çok erkek vakada olduğu gibi testislerinde tümör var. Biyopsi sonucunu bekliyor. Evdeki 4 ağabeyi, 12-14 yaşları arasında. Sasha, Vania ve Leonid kireçlenme ve romatizma hastası. Bakışlarını kaçıran Illia ise görme zorluğu yaşıyor. Peki ya Tatyana? Onun hikayesi belki de en trajik olanı. Önce saç dersinde bazı lekelenmeler. Sonra dökülmeler. Ve lösemi teşhisi. 4 yıl önce ilk kez geldiği Tarara'da tüm saçını kaybetmiş; ama hastalığı ilerlememiş: "Küba'nın havasında bir şey olduğunu düşünüyorum. Saçlarımın geri geleceğine inandığım için 4 yıl sonra yeniden geldim."
TARARA SAĞLIK VE EĞİTİM KAMPI
EN çok turizmden gelir sağlayan Küba, Tarara yerleşim bölgesini sağlık ve eğitim turizmine açık bir alan haline getirmiş. Kent merkezinden 15 dakika uzaklıkta olan Tarara kampında Çernobil Programı'na katılan 5-20 yaş arasındaki gençlerin yanı sıra, özellikle Çin'den İspanyolca öğrenmek üzere gelen öğrenciler de bulunuyor. Havana'nın antik yerleşik merkezinden 25 kilometre uzaklıktaki kamp, 11 kilometrekarelik büyük bir alana sahip. Burası, 250 metrelik sahili bulunan alan içinde kiliseden spor merkezine, toplantı salonundan yüzme havuzuna, yabancı turistlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği olanaklara sahip.
ÇOCUK OLMANIN TADINI ÇIKARIYORLAR
Sağlık ve eğitim kampında hayat, küresel iletişime açık. Dünyanın herhangi bir şehrindeki evden farklı değil. Sarı Ukraynalı çocuklar, Küba'da çocuk olmanın tadını çıkarıyor. İllia, Evgeni, Leonid, arkadaşımız Şule Güner, Vania ve Sasha Çocuklar sohbet sonrasında denize gitmek için sabırsızlanıyor.