ABD Başkanı Barack Obama ve İngiltere Başbakanı David Cameron, ''Suriye rejiminin masum sivillere karşı uyguladığı korkunç şiddeti kınadıklarını'' belirterek, ''Uluslararası ortaklarımızla birlikte, (Suriye Devlet Başkanı) Beşşar Esad ve destekçilerinin çevresindeki çemberi daraltmaya devam edeceğiz ve Esad'ın iktidardan ayrılışını takip edecek geçiş sürecini planlamak için, (Suriye'deki) muhalefet ile BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan ile çalışacağız'' ifadesini kullandı.
İki lider, Cameron'ın bugün başlayacak ABD ziyareti öncesinde The Washington Post'a ortak makale yazdı.
''Dünyanın Güvenebileceği Bir İttifak'' başlığını taşıyan makalelerinde Obama ve Cameron, ABD-İngiltere ilişkileri, Suriye, İran ve Afganistan gibi konulara değindi.
Obama ve Cameron, ''ABD ile İngiltere arasındaki ittifakın, paylaştıkları tarih, gelenekler ve değerlere dayalı bir gönül ortaklığı olduğunu'' vurgulayarak, ''İlişkilerimizi özel, eşsiz ve elzem kılan değerse, pek çok çabada el ele vermemiz. Basitçe söylemek gerekirse, birbirimize güveniyoruz ve dünya da bizim ittifakımıza güveniyor'' ifadesine yer verdi.
''Afganistan'daki uluslararası misyona en fazla katkı sağlayan iki ülke olarak, askerlerinin El Kaide'yi yok etme, Taliban'ın ivmesini kırma ve Afgan güçlerini eğitme yolunda kaydettiği ilerlemelerden gurur duyduklarını'' belirten Obama ve Cameron, şöyle devam etti:
''Ancak son olayların altını çizdiği gibi, bu zorlu bir görev olmayı sürdürüyor. Askerlerimizin göstermiş olduğu derin fedakarlıklardan onur duyuyoruz ve onların adına bu misyonu devam ettireceğiz.
Önümüzdeki birkaç günde, (Afganistan konusunda) Lizbon'da mutabakata vardığımız geçiş sürecinin bir sonraki aşamasının belirleneceği Chicago'daki NATO zirvesinin hazırlıkları hakkında istişarede bulunacağız. Bu, Afganların 2014 yılında güvenlik konusunda tam sorumluluğu devralması öncesinde bir destek rolüne geçilmesi ve Afganistan'ın, halklarımıza saldırılar düzenlemesi için El Kaide'ye bir daha asla barınak sağlamaması amacıyla NATO'nun buraya yönelik kalıcı taahhüdünü sürdürmesini içeriyor''.
Obama ve Cameron, ''uluslararası toplumun üyeleri olarak, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmediği için İran rejimi üzerinde sert yaptırımlar uygulanması yolunda birlik içerisinde olduklarını kaydederek, bir diplomatik çözüm için hala zamanın olduğuna inandıklarını ve diplomatik yaklaşımlarını P5 1 içindeki ortakları olan Çin, Fransa, Almanya ve Rusya ile koordine ettiklerini'' belirtti.
İki lider, tüm bunların yanında, ABD'nin İran'a karşı bugüne kadarki en güçlü yaptırımlarını uyguladığına ve AB'nin de İran petrolüne ambargo koymaya hazırlandığına işaret ederek, Tahran'ın önünde, ''ya uluslararası yükümlülüklerine uyması ya da sonuçlarına katlanması'' şeklinde iki seçeneğin bulunduğunu vurguladılar.
Obama ve Cameron, Suriye konusunda da şunları ifade etti:
''Suriye rejiminin masum sivillere karşı uyguladığı korkunç şiddeti kınıyoruz ve ihtiyacı olanlara gıda ve ilaç malzemesi ulaştırılmasını içeren acil insani yardım görevi üzerinde odaklanmış durumdayız. Uluslararası ortaklarımızla birlikte, Beşşar Esad ve destekçilerinin çevresindeki çemberi daraltmaya devam edeceğiz ve Esad'ın iktidardan ayrılışını takip edecek geçiş sürecini planlamak için, muhalefet ve BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan ile birlikte çalışacağız''.
