Suriye'de yaşanan olaylardan kaçan Suriyeliler, kendileri için kurulan Dümiz kampına yerleşen aralarında polis, asker, kamu çalışanı ve vatandaşların bulunduğu Suriyeliler yaşadıklarını anlattı. Bazı Suriyeliler, geride bıraktıklarına bir şey olmasın diye kameraya konuşmazken, bazıları ise başlarından geçenleri korku içerisinde AA muhabirine anlattı.
Şam, Halep, Kamışlı, Afrin, Derik ve Dera'nın da bulunduğu çeşitli kentlerden gelen 10 bin Suriyelinin, kendileri için hazırlanan kampta bir yandan yeni hayata alışmaya çalışırken gıda maddesi alabilmek için uzun kuyruklar oluşturduğu gözlendi.
Adının açıklanmasını istemeyen 50 yaşlarındaki Suriyeli, Suriye'nin diğer kentlerinde başkaldırılar başlayınca kendilerinin de yaşadıkları kasabayı ele geçirmek için gizli gizli planlar yaptıklarını ve silahlı 200 kişinin bir araya geldiğini söyledi.
''1,5 günde Esed güçlerinden aldığımız Tılkoçer'i uçak ve tanklarla 2 gün sonra bizden aldılar'' diyen Suriyeli Abdurrahman Hamevi, başından geçenleri şöyle aktardı:
''Saldırılar sırasında 1 arkadaşımız hayatını kaybederken, 1 kişi de yaralandı. Ailelerimizi de alıp kaçtıktan sonra bütün ev ve iş yerlerimizi ateşe verdiler. Önce yakın köylerde saklandık ve oradan da sınırı geçerek 6 gün önce buraya geldik. 7 bin nüfuslu kasabada aslında bize katılmak isteyen çoktu fakat çok korkuyorlardı. Kalsaydık muhalif olduğumu bildikleri için Esed askerleri hepimizi öldürecekti.''
''Çoluk çocuk demeden herkesi öldürmemizi istediler''
Hamse kasabasındaki Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesinde polis olduğunu belirten Heval Ahmed Hüseyin, olaylar sırasında çok sıkıntı yaşadıklarını kaydetti.
Güvenlik nedeniyle fotoğraf ve görüntüsünün çekilmesini kabul etmeyen Hüseyin, ''Çoluk çocuk demeden herkesi öldürmemizi istediler 'yapamayız' diyemedik. 'Tamam' diyerek sözde insanları öldürmek için sokağa çıkan 15 polis birlikte kaçtık. Önce Kamışlı ilçesine ve oradan da buraya geldik. Biz kaçtıktan sonra ailelerimiz de hemen arkamızdan kaçıp güvenli bölgeye geçtiler. Onlarda şu an güvendeler'' dedi.
''Bana elektrik vererek kaburgalarımı kırdılar''
Şam'dan kaçanlar arasında bulunan Kava Cemil Muhammed, Şam'da bir düğün salonunda çalıştığını ve bir akşam iş çıkışı Esed'in askerleri tarafından ''Muhaliflere silah taşıyorsunuz'' diyerek gözaltına alındıklarını bildirdi.
Sorgusuz sualsiz hapse atıldıklarını ifade eden Muhammed, şunları söyledi:
''Muhaliflere silah taşıyorsunuz diyerek hapse attılar. Bana elektrik vererek kaburgalarımı kırdılar. 2,5 metrelik hücrede 16 kişi kalıyorduk oturamıyorduk. İkide bir gelip bizi üst üste koyup, üzerimizde tepiniyorlardı. Meze Ceviye Cezaevi'nde 3 ay kaldım. Daha sonra burayı muhalifler ele geçirdi ve bizi bıraktılar. Buradan kaçarken Haseki yakınlarında yeniden gözaltına alındım. 1 ay burada da gözaltında tutuldum para vererek kurtuldum. Daha sonra kamışlı üzerinden kaçarak buraya geldim, şimdi eşim ve 3 çocuğumla bizden önce gelip yerleşen bir ailenin yanına yerleştik.
Eşinin Halep'te kalıpçılık yaptığını ve isminin açıklanmasını istemeyen bir kadın da, ''8 aylık hamileydim oradan kaçarak Kamışlı ilçesine geldik. Oradan da buraya geldim. 15 gün önce burada doğum yaptım ve 15 günlük kızıma Şehristan adını koydum'' diye konuştu.