Reyhanlı'daki kanlı saldırının gerçekleştirildiği gün, Suriye uçakları, Kusayr semalarındaydı. Havadan sivil halka not kağıtları atıldı. O kağıtlarda, sivillere "kent kuşatma altında, teröristler teslim olmazsa, bombalanacak, zarar görmemek için kaçın" uyarısı vardı. Ayrıca sivillere kenti terk edebilecekleri güzergahlar da gösterildi.
Aynı gün Reyhanlı'da bombalar patlatıldı. Ve Rusya'dan gönderilen 4 büyük gemi, Lazkiye limanına ulaştı. Herkesin gözü Türkiye sınırına çevrilmişken, 2 yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta bugüne kadarki en büyük silah sevkiyatı Lazkiye limanı üzerinden gerçekleştirildi.
Aradan bir hafta geçti. Bu kez Lübnan sınırından rejime destek gönderildi. Rusya'dan silahları alan rejim, Lübnan'dan gelen 1200 Hizbullah militanını Kusayr kuşatmasına gönderdi.
Humus'un Kusayr ilçesi, Lazkiye ile Tartus limanlarının doğusunda, Başkent Şam'ın ise kuzeyinde kalıyor. Bölge uzun süredir muhaliflerin kontrolündeydi. Rejim, tıkanma sürecine giren iç savaşta Kusayr kalesini ele geçirmek için varını yoğunu ortaya koyma kararı aldı.
Ülkenin Rusya ile yani en büyük destekçisiyle aradaki bağını sağlayan iki limanı var. Biri Lazkiye diğeri Tartus. Rusya, gemilerini bu limanlara demirliyor. Rejime silah gelecekse buradan geliyor. Silahlar ya da diğer sevkiyatlar, Lazkiye ile Tartus'tan karaya çıkarıldığında, yakın bölgelere dağıtılacaksa sorun yok. Ancak Şam'a gönderilecekse büyük risk var. Çünkü konvoyların Kusayr'den geçmesi gerek.
Lazkiye ile Tartus'tan Şam'a giden tek yol, Kusayr'den geçiyor. Yani Kusayr, güzergah itibariyle rejimin can damarı konumunda. Buranın kontrolünün muhaliflerden geri alınması, Suriye yönetimi için olmazsa olmaz bir durum.