Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kuzey Kore'nin kasım ayından bu yana nükleer deneme gerçekleştirmediğinin altını çizen Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un, görüşmeler sırasında bu tür denemeler yapmamaya söz verdiğini kaydederek "Verdikleri sözü tutacaklarına inanıyorum." ifadesini kullandı.
Kuzey Kore meselesi hakkında Japonya Başbakanı Şinzo Abe ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile telefonda görüştüğünü belirten Trump, her iki ülkenin de Kuzey Kore ile yapılacak bir görüşmeye olumlu baktığını vurguladı.
"ARTIK ZAMANI GELDİ"
Öte yandan, Pennsylvania eyaletinde Cumhuriyetçi Kongre adayı Rick Saccone'ye destek için düzenlenen mitingde konuşan Trump, Kuzey Kore'nin barış istediğine inandığını söyleyerek "Artık zamanı geldi diye düşünüyorum." dedi.
Trump, görüşme gerçekleştiğinde, "Neler olacağını kim bilebilir? Hemen oradan ayrılabilirim ya da otururuz ve dünya için en büyük anlaşmayı yapabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Şi, ABD Başkanı Trump'a, "Kuzey Kore nükleer meselesini siyasi yollardan çözme iradesini takdirle karşıladığını" söyleyerek ABD ve Kuzey Kore'nin en kısa zamanda diyaloğa başlaması ve olumlu sonuçlar için çaba göstermesini umduğunu ifade etmişti.
KİM'DEN FÜZE DENEMESİ AÇIKLAMASI
Güney Kore Ulusal Güvenlik Danışmanı Chung Eui-Yong, ABD Başkanı Trump'ın, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'dan gelen görüşme davetini kabul ettiğini ve ikilinin mayıs ayında bir araya geleceğini açıklamıştı.
Chung, "Başkan Trump, kalıcı bir şekilde (Kore Yarımadası'nın) nükleerden arındırılması amacına ulaşmak için en geç mayıs sonuna kadar Kim Jong-un ile görüşeceğini söyledi. Kim ayrıca Kuzey Kore'nin bundan sonra herhangi bir nükleer veya balistik füze denemesi yapmaktan kaçınacağı vaadinde bulundu." ifadelerini kullanmıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders da Trump'ın Kim'in görüşme davetini kabul ettiğini doğrulamış, görüşmenin yeri ve zamanının daha sonra belirleneceğini açıklamıştı.
Sanders, cuma günü, ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında yapılacağı açıklanan görüşmenin, Kuzey Kore'nin verdiği sözleri yerine getirmesine bağlı olduğunu söyleyerek Kuzey Kore'den "somut" ve "doğrulanabilir" adımlar beklediklerini vurgulamıştı.
