Eski Rus ajanı Sergey Skripal ve kızının Rus yapımı Noviçok gazıyla zehirlenmesinin ardından, İngiltere ile Rusya arasında ipler kopma noktasına geldi.
İngiltere Başbakanı Theresa May dün, İngiltere'de sinir gazı ile zehirlenen eski Rus casusunun zehirlenmesinden Rusya'nın sorumlu olduğunu savunarak 23 Rus diplomatın sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Bu gelişme üzerine, Rusya Dışişleri Bakanlığı da misilleme olarak Rusya'daki İngiliz diplomatların sınır dışı edileceğini açıkladı.
Rusya'nın suçlamaları reddederek aynı zamanda bununla övünmek istediğini belirten Boris Johnson, eski ajana yapılan saldırı ile Putin'in insanlara 'Bunu yaptın, öleceksin' şeklinde düşünmelerini sağladığını ifade etti.
Johnson, ABD ve Avrupa'nın verdiği desteği memnuniyetle karşıladığını kaydetti.
RUS MUHALİF DE ÖLÜ BULUNDU
Rus muhalif iş adamı Nikolay Gluşkov'un Pazartesi günü Londra'daki evine yakın bir adreste ölü bulunması, polisin ölüm nedeninin 'açıklanamadığını' söylemesi üzerine olayın, Salisbury'de eski casus Sergey Skripal ve kızı Yulia'ya Rus yapımı sinir gazıyla düzenlenen saldırının bağlantılı olduğuna dair bir kanıt olmadığı belirtilmişti.
Rus iş adamı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e muhalif isimlerdendi.
Gluşkov, 1999'da Putin ile ters düşüp İngiltere'ye kaçan ve 2013'te ölen Rus oligark Berezovski ile yakın arkadaştı. Gluşkov, yakın arkadaşının intihar ettiğine inanmadığını şu sözlerle ifade etmişti: "Boris'in öldürüldüğünden eminim. Medyada yayınlananlardan çok farklı bilgilere sahibim." demişti.
SIRANIN İNGİLTERE'DEKİ RUS ZENGİNLERE GELDİĞİ İFADE EDİLDİ
Johnson ayrıca, eski casusun sinirinden alınan bir örneğin değerlendirilmesi için Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne (OPCW) gönderileceğini belirtti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson, zenginliklerini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan bağlarına borçlu olan İngiltere'deki Rusların, iki ülke arasındaki casus krizinde misilleme olarak İngiliz polisi tarafından hedef alınabileceğini söyledi.
BM'DEN TEPKİ
İngiltere'nin "suikast girişimi" olduğunu vurguladığı olaya Birleşmiş Milletler'den de tepki geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, saldırının 'kabul edilemez' olduğunu vurgulayarak, kapsamlı soruşturma yapılması çağrısında bulundu.
Guterres açıklamasında, "Sinir gazının silah olarak kullanılması hiçbir koşulda kabul edilemez ve bir devlet tarafından kullanımı da uluslararası hukukun ihlali anlamına gelir" ifadelerini kullandı.
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Nikki Haley de BM Güvenlik Konseyi'ndeki açıklamasında, Washington'un İngiltere'yle 'dayanışma içinde olduğunu' söyledi ve iki ülke arasındaki 'özel ilişkiye' vurgu yaptı.
