İzmir'de zihinsel engelli 24 yaşındaki Yusuf Can Küçük, dolandırıcıların kurbanı olduğunu iddia etti. İki kişinin, üzerine iki şirket kurup, 16 milyon lira borçlandırdığını ifade eden Küçük'ün vergi kaçakçılığı suçundan 2 yıldan 10 yıla kadar hapsi isteniyor.
ASKERLİKTEN MUAF TUTULDU
Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi'nin Özürlü Sağlık Kurulu tarafından 2013 yılında yüzde 51 oranında engelli raporu bulunan Yusuf Can Küçük, bu nedenle İzmir Asker Hastanesi tarafından uygulanan zeka testiyle askerlikten muaf tutuldu. Ülkü Sezgin ve Ayhan Takım isimli şahısları hayatında iki kere gördüğünü ifade eden Küçük, kendisinden faydalandıklarını söyledi. Küçük, "2012 yılında 'Dediklerimizi yaparsan, sana her ay çok para vereceğiz. Söylediğimiz belgelere imza atman yeterli' dediler. Notere gittik ve şirket kurmak için vekaletname aldılar. Sonra kayıplara karıştılar" dedi. Bir süre sonra Küçük'ün üzerine deri ve otomotiv üzerine iki ayrı şirket kurulduğu, naylon faturalarla yasa dışı gelir elde edildiği ortaya çıktı. Yusuf Can'ın annesi Zahide Küçük, evlerine gelen vergi borçlarını görünce büyük bir şok yaşadı. Oğlunun üzerine iki şirket kurulduğunu, buralara müdür yapıldığını ve toplamda 16 milyon lira vergi borcu olduğunu öğrenen talihsiz kadın, avukatları Gonca Rona aracılığıyla hukuki girişimlerde bulundu.
HASTANEDE ÖĞRENDİ
Usulsüzlüklerin ortaya çıkmasının ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yusuf Can Küçük ile Ülkü Sezgin ve Ayhan Takım hakkında iddianame hazırlandı. Küçük'ün 'Sahte fatura düzenlemek suretiyle vergi kaçakçılığı' ve 'defter belge ibraz etmemek' suçlarından 2 yıldan 10 yıla kadar hapsi isteniyor. İzmir 36. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan oğlunun beraat etmesi gerektiğini savunan anne Zahide Küçük, "Bizim ailece maddi durumumuz iyi değil. Ben olayı 1.5 sene sonra hastanede öğrendim. Yusuf Can çok hastalandığında hastaneye gittik. Yeşil kartla bakınan Yusuf Can Küçük'ün orada bağkurlu olduğu ortaya çıktı. Hastanede yeşil karttan yararlanamadı. Ertesi gün ben SGK müdürlüğüne gittim. Oğlumun bağkurlu olduğunu öğrendim. Yusuf Can ilk defa gittiği noterde imzalar atmış. Şimdi de her gün borç kağıdı geliyor. Davalar sürüyor. Beş kuruş paramız yok. Şirketlerden dünya kadar fatura kesilmiş. Hepsi oğlumun üstüne kaldı. Mahkeme mahkeme dolaşıyoruz. Bir de üstüne sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Birileri bize yardım etsin" dedi.