Türkiyemiz bir hayaline kavuşuyor... Daha doğrusu bir eksiğimiz, içimizdeki bir ukdemiz, bir keşkemiz son buluyor. Yerli otomobil rüyasını gerçeğe dönüştürecek adım atıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesindeki bu proje, sanayileşmede,
markalaşmada ve ileri teknolojide ülkemizin
varlığını tescil ettirecek, milli özgüvenimizi
tazeleyecek...
"Yerli malı yurdun malı, herkes bunu kullanmalı" deyişiyle
büyümüş bir vatan
evladı olarak mutluyum,
gururluyum. Ülkemizin milli birikiminin eseri olacak o otomobile sahip olmak için de şimdiden sabırsızlanıyorum... İmkansız görülen bir hayalden gerçeğe doğru ilerleyen, Türkiye'yi yüksek teknoloji üretip satan ülkeler ligine yükseltecek bu tarihi girişimde en büyük pay kuşkusuz Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın. Taşın altına elini koyacak babayiğitleri bıkıp usanmadan aradı.
"Hazırı varken, ne gerek var riske girmeye" diye bildik çelme takma girişimlerine
tekrar yeltenenlere karşı devlet
iradesini ortaya koydu.
"Üretmesi ayrı, pazarlaması ayrı dert" mazereti
üretenleri ve ar-ge harcamalarının geri
dönüşünün neredeyse imkansız olduğunu
söyleyerek, daha işe başlamadan zarar
bilançosu çıkaranları, "
Bu işin arkasında Türkiye Cumhuriyeti var" diyerek
susturdu. En sonunda da aradığı babayiğitlerle
birlikte milletin önüne çıktı ve düğmeye
bastı.
ÜNİVERSİTELERE ÇAĞRI
Gelecek için umutlandıran, göğsümüzü
kabartan o gurur tablosunda benim gözlerim
üniversitelerimizi aradı.
Çünkü Erdoğan'ın da işaret ettiği gibi, sıradan bir otomobil üretme şansımız yok. Yerli otomobilimiz akıllı teknolojiyle donatılmalı ve devrini kapatmaya hazırlanan fosil yakıtlar yerine, yeni nesil, çevreci enerjiyle çalışmalı.
Sahip olacağı üstün özelliklerle bir adım önde yola çıkmalı,
"Ben buradayım, farklıyım" dedirtmeli. Lafın kısası bilgi çağına yakışır olmalı... Konu bu olunca gözler üniversitelerimizi arıyor, akademiden gelecek katkılarla çalışmaların ivme kazanmasını insan bekleniyor.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak dışında "Biz varız" diyeni duymadım.
Bana kalırsa...
Yerli otomobil sürecinde üniversitelerimiz kendilerini sorgulamalı, bilimde ne kadar yenilik ürettiklerini, ülkemize ve insanlığa ne katkı sağladıklarını masaya yatırmalı. Son olarak...
Hepimizi heyecanlandıran bu proje,
Ulu Önder Atatürk'ün devletçilik ilkesinin de en güzel, en anlamlı örneklerinden biridir. Devletimizin kurucusu Atamızı, aramızdan ayrılışının 79'uncu yılında, O'nun çizdiği milli hedefe yakışır böyle bir girişimin ışığında rahmetle ve minnetle anıyorum...