İzmir'de 6 yıl önce tip-1 diyabet teşhisi konulan 10 yaşındaki Zahide Helin Erdem diyabetin zorluklarına haftanın 5 günü yaptığı jimnastikle direnmeyi öğrendi. Ailesiyle İzmir'in Bornova ilçesinde yaşayan Erdem'e 4 yaşındayken tip-1 diyabet teşhisi konuldu. İnsülin tedavisi uygulanan Zahide Helin, ailesiyle 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde diyabetle mücadele eğitimi aldı. Ailesi minik Zahide Helin'i hastalıkla daha kolay başa çıkması ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla jimnastiğe yönlendirdi. Zaman içinde düzenli spor yapmayı sevip yaşamının bir parçası haline getiren Zahide Helin, jimnastikte ilerleyerek yarışmalara katılmaya başladı.
DEVLET KARŞILASIN
?Sporla yaşamayı hayatının bir parçası haline getirdiğini anlatan Zahide Helin, "Spor yapmak çok güzel. Jimnastik yaptıkça çok iyi hissediyorum. Düşük çıkarsa meyve suyu içiyorum. Yüksek de çıkabilir. Bazen kendim ölçüyorum." şeklinde konuştu. Zahide Helin'in annesi Havva Erdem ise kızına diyabet teşhisi konduktan sonra çok zor bir süreç yaşadıklarını aktardı. Hastanede aldıkları eğitimin büyük yararını gördüklerini ifade eden anne Erdem, "Gerçekten sporun diyabete olumlu yönde çok büyük katkısı var. Şekerinin düştüğünü gördük, insülinleri 1-2 puan düşük yaparak antrenmanlara girmesini sağlıyoruz" dedi. Baba Engin Erdem de kızının sporla toparlandığını belirterek "Günde 8-10 kere parmaktan kan ölçülüyor. İnsülin pompaları var sensörlü. Devletimizin karşılamasını istiyoruz çünkü ücreti bayağı yüksek. Her aile bunu temin edemeyebilir. 4 bin euro diye duyduk. Onda kendisi pompalıyor, vücut insülin istediği zaman ve kendisi ölçüyor, hiçbir delme işlemi olmuyor" dedi. Erdem'in doktoru Doç. Dr. Korcan Demir, kasların kan şekerini dengelemede aktif görev aldığına dikkati çekerek spor ve egzersizin kas kitlesini koruyarak daha düşük bir insülin dozunda dengeli bir kan şekeri seviyesi sağladığını kaydetti.