Prof. Dr. Necdet Budak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yaklaşık 5 ay önce Ege Üniversitesi Rektörlüğü'ne atandı. Göreve geldikten sonra uygulamaya başladığı projelerle dikkat çeken Prof. Dr. Budak, öğrencilerin sevgisini kazandı. Kütüphaneyi vize final dönemlerinde 24 saat açık olması talimatını veren ve burada ders çalışan öğrencilere çorba, çay, börek ikramı başlatan Rektör Budak'ın uygulaması beğeni gördü. Sürdürülebilir yeşil kampus ve temiz bir çevre için öğrencilerle birlikte çöp toplayan Budak, hasta çocukları da ziyaret ederek yanlarında oluyor. Üniversite personelinin doğum gününü kendi cep telefonundan arayarak kutlayan Rektör Budak, yakınlarını kaybeden çalışanlarına baş sağlığı diliyor, cenaze törenlerine katılıyor. Sıra dışı rektör profili çizen Budak, ulaşılabilir olabilmek için göreve gelir gelmez ilk iş olarak 65 bin öğrencisine ve 10 bin 500 üniversite personeline cep telefonu numarasını dağıtarak herkesin dikkatini çekti. Prof. Dr. Necdet Budak, 5 aylık süreçte yaptıkları ve geleceğe dönük planları hakkında Egeli Sabah'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile Türkiye'nin geleceğinden emek çalındığını anlatan Budak, "Türkiye'deki birçok kurumdan ciddi bir emek alındı. Zarar gören kurumlardan biri de Ege Üniversitesi oldu. Atanır atanmaz yaptığım ilk iş 10 bin çalışanımızla görüşmek oldu. Araştırma görevlileri, memurlar, işçiler, öğretim görevlileriyle, dekanlarla görüştük. Önce bir gönül bağı kuralım dedik. Böyle bir terim ürettik. Ciddi bir dayanışma oldu. Nisan sonu, mayıs başı gibi Ege Üniversitesi'nin geleceğine yönelik bir şuura yapma düşüncemiz var. Kampusta ciddi bir moral motivasyon sağladık" şeklinde konuştu.
ÜRETEN ÜNİVERSİTE
Ege Üniversitesi olarak 2019'da araştırma üniversitesi olma gibi bir hedeflerinin olduğunu anlatan Budak, "İlk 10 üniversite arasında yokuz. 15 üniversite arasındayız. Aslında biz ilk 10 üniversite arasında olduğumuzu düşünüyoruz. Araştırma üniversitesi olacağız. Araştırma üniversitesi olursak biraz daha genç araştırma görevlisi alıp, daha fazla bütçemiz olacak" diye konuştu. Öğrencileriyle sürekli diyalog halinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Budak, "Öğrencilerden fikir alıyorum. 65 bin öğrenci benim danışmanım. Kütüphaneyi vize final dönemlerinde 24 saat açık tutuyoruz. Çorba, çay, börek veriyoruz. Cep telefonumda tüm çalışanlarım 10 bin 500 kişi cep telefonumda kayıtlı. Öğrencilerime ve çalışanlarımıza da numaramı verdim. Ulaşılabilir bir rektör oldum. Öğrencilerle bütünleştik. Bu farklı bir motivasyon yarattık. Milli ve yerli projelerimiz var. Üreten bir üniversite olmak istiyoruz. Rektöre Twitter'dan da cep telefonundan da ulaşabilirler. Böylelikle oto kontrol mekanizmasını çalıştırıyorum. Böyle bir avantajı var. Telefonuma çok fazla da mesaj geliyor. Bunun da gereğini yapıyorum. Çalışanlarımızın doğum günlerini, cenazelerinde arıyorum. İlginç tepkiler alıyorum. Çok şaşırıyorlar. Bir keresinde bir çalışanımın doğum gününü kutladım. Doğum gününü kutladığım personelim, '32 yıldır bu üniversitedeyim. İlk kez rektör doğum günümü kutladı' dedi. Çok şaşırdı" diye konuştu. Cumartesi pazar gününü de kampüsta geçiren Prof. Dr. Budak, "Hafta sonu ders yok. Hocalarımıza 'Ben sizin fakültenize geleyim. Dolaşalım. Tartışalım. Ne yapabiliriz bakalım' diyorum. Hafta sonu toplantı yapıyoruz. Bu olumlu bir etki yaratıyor" dedi. Türkiye'de ilk üniversite olarak tek tip yemeğe geçtiklerini anlatan Budak, "Ege Üniversitesi'nde şu anda öğrenci de rektör de aynı yemeği yiyor. Çalışan, işçi, memur, profesör aynı yemeği yiyor. Daha önceden herkes farklı yemeği yiyordu. Yeni sistem bize ciddi bir tasarruf da getiriyor. Yemekler de gayet güzel. 3 lira olarak devam ediyor" dedi.