İzmir'de 2013 yılının ilk dakikalarında, havai fişek kutlamalarını seyretmek için Bornova'nın Mevlana Mahallesi'ndeki evin çatısına çıkan 11 yaşındaki Arif Dallı, başına isabet eden maganda kurşunu isabet etti. Başından ağır yaralanan Arif, Ege üniversitesi'nde tedavi altına alındı. Ancak Arif, 9 günlük yaşam mücadelesinin kaybetti. Olayın ardından İzmir emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, maganda kurşunun nereden atıldığını bulmak için soruşturma başlattı. Geniş kapsamlı yürütülen soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Bu süreçte devreye giren Çiler Nazife Koşar, Dallı ailesinin avukatlığını üstlendi. O dönem olayı soruşturan polislerin ihmallerinin bulunduğunu ileri süren Avukat Çiler Nazife Koşar, 'Kamu görevlisinin görevi ihmali' suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi vererek, soruşturmanın yeniden açılmasını sağladı. Evin doğu kısmında kalan Adliye Lojmanları ve Ege üniversitesi Kampüsü'nün araştırılmadığını belirten Çiler, polis tutanaklarında sadece evin batı kısmında bulunan binaların araştırıldığını ve o dönem polis tutanaklarına geçtiğini vurguladı.
SÜREKLI AKLIMIZDA
Arif'in babası Şeraffin Dallı (45) ise oğlunun öldürüldüğü olay ile ilgili hiçbir gelişmenin olmadığını, katilinin bulunamadığını söyledi. Dallı, "Bugüne kadar hiçbir gelişme olmadı. Artık bizimle ilgilenen de yok. Normal bir insan gibi yaşamıyoruz. Eşimin psikolojisi bozuldu. Sabah akşam mezara gidiyor. Allah bize sabır versin. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın" dedi. Hem acıları ile baş başa kaldıklarını hem de kendileri ile ilgilenen kimsenin olmadığını öne süren Dallı, oğlu vurulduktan sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü'nü mesken tuttuğunu ama dosyada gelişme olmayınca artık gitmeyi de bıraktığını söyledi. Tüm bu gelişmelerin kendilerini çok üzdüğünü söyleyen Şerafettin Dallı, "Allah evlat acısını kimseye vermesin. Kafamı yastığa koyuyorum, oğlum aklımda. İşe giderken hayalimde hep o var. Günde 5 vakit namaz kılıyorum, tek duam oğlumun katilinin bulunması" diye konuştu. Çocuklarının da Arif'i çok özlediğini anlatan baba Dallı, oğlu öldükten sonra doğan ve ağabeyinin adını alan Yusuf Arif'in, hiç görmediği ağabeyinin mezarına gitmek istediğini söyledi. Dallı, "Hiç ağabeyini görmediği halde, 'Baba ağabeyim cennette su istiyor, mezarına gidelim, ona su götürelim' diyor. Hiç görmediği halde özlediğini söylüyor. Fotoğrafına bakıp, bazen onunla konuşuyor" dedi.
BAŞKANIMIZ YARDIM ETSİN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan da yardım isteyen Şerafettin Dallı, "Cumhurbaşkanımız herkese elini uzatıyor, bize de elini uzatsın. Rica ediyorum, bizimle ilgilensinler. Arif'in katilini bulmak için özel ekip kurulduğu söylendi. Herkesin katili bulundu, benim oğlumun katili bulunmadı. İlk zaman katilin bulunamamasını 'mermi çekirdeği yok' diye açıkladılar. Çocuk öldükten sonra çekirdeği de aldılar. Çekirdek de ellerinde ama yine de bulunmadı" dedi.