Novartis Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Klaus Liesinger, ekonomik krizin dünyada birçok dengeyi değiştirdiğini ve durgunluk döneminde yeni değer ve farklı anlayışların ortaya çıktığını söyledi. Toplumsal güven ortamının sağlanması, üretime paralel tüketimin artması için hükümetler kadar şirketlerin de üzerine görev düştüğünü vurgulayan Liesinger, insanların yarınlarla ilgili tedirginliklerinden dolayı karamsar bir ruh hali çizdiklerini söyledi. Liesinger, "İflas ve işsizliğin önüne geçerek topluma güven aşılanması lazım ki insanlar yarınlarından emin olarak tekrar harcama yapmaya başlasın. Güven ortamı yaratılmazsa kimse ev, araba ya da başka şey almak istemez çünkü yarın ne olacağını bilemez. İnsanlar ekonomideki belirsizlik yüzünden şimdi çocuk yapmak konusunda bile kararsız kalıyor. Bu da krizin psikolojik ve sosyal boyutunu ortaya koyuyor" dedi. Değişime paralel olarak dünyada çok sayıda şirketin çevre, insan hakları, sağlık konularında belirlenen kriterlere uymadığı için pazar kaybına uğradığını belirten Liesinger, "Artık değişen dünyada başarılı şirket tanımı sadece kârlılığıyla değil global sorunlara duyarlılığı ve yardımseverliği ile de ölçülüyor" dedi.