Küresel krizin başlangıcından bu yana daralan iç talep ve düşen enerji maliyetleri enflasyonu hızla aşağı çekti. Eylül ayı sonu itibariyle yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 5.27'ye geriledi. Merkez Bankası'nın beklentilerinden bile daha hızlı gerileyen enflasyon, ülkenin her kesimi tarafından aynı şekilde hissedilmiyor. Özellikle gıda ve konuta gelirinden daha büyük oranda pay ayırmak zorunda olan kesimler enflasyonu daha yüksek hissediyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı gelir dağılımı verileri ışığında hesaplanan 'hissedilen enflasyon' rakamlar en fakir yüzde 20'lik kesimin enflasyonu diğer dört gruba göre çok daha yüksek. Eylül ayında TÜFE 5.27'ye gerilese de fakirin enflasyonu yüzde 5.62, zenginin ise yüzde 4.78 oranında oldu. Bu rakamlara göre, yoksullar zenginlere göre enflasyonu yüzde 18 daha fazla hissediyor. Ülkenin en fakir yüzde 20'lik kesimi en çok gıda enflasyonunu takip ediyor. Bu kesimin etkilendiği gıda enflasyonu yüzde 2.29 olurken, en zengin kesimin hissettiği oran yüzde 1.17'de kalıyor. Yani, arada yüzde 100'e yakın bir fark oluşuyor.
EĞİTİM ZENGİNİ VURUYOR
Gelir dağılımından en büyük payı alan kesimin ise en çok lokanta, otel, eğitim ve kültür, eğlence fiyatlarındaki artışı bütçesini sarsıyor. Aslında 12 alt kalemden oluşan TÜFE istatistiklerinden en zengin kesim 9 kalemde enflasyonu daha yüksek hissediyor. En zengin yüzde 20'i eğitim fiyatlarındaki artışı, en fakir yüzde 20'ye göre yüzde 77 oranında daha fazla hissediyor. Aynı şekilde, ulaştırma, haberleşme, otel, çeşitli mal ve hizmetler, ev eşyası giyim ve ayakkabı kalemlerinde yaşanan artışlar zenginlerde daha fazla. Yüzde 20'lik 5 gruptan oluşan gelir dağılımı istatistikleri konut ve kira artışlarından ise en düşük gelire sahip ikinci grubun etkilendiğini ortaya koyuyor. İkinci en fakir kesim, konut ve kira fiyatlarında artışı yüzde 18 daha fazla hissediyor.