Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, G-20 zirvesi için bulunduğu İskoçya'da ekonominin geleceğine ilişkin önemli mesajlar verdi. Babacan, IMF'nin 'heyet gönderelim' ısrarına karşın belli bir mesafe alınmadan IMF'yi davet etmeyi düşünmediğini açıkladı. Babacan açık piyasa işlemleri için ikinci el piyasadan kağıt almayı düşünen Merkez Bankası'na da "İyi değerlendirmesi gerekir" uyarısında bulundu.
'IMF ELİMİZİN ALTINDA'
Babacan, IMF ile olası Stand-By Anlaşması'na yönelik soruları ise şöyle yanıtladı:
G-20 vesilesi ile IMF-Dünya Bankası başkanları ile de görüşecek misiniz? Planlanmış bir şey yok. Niyetimiz yok.
'Hükümet, IMF ile anlaşma yapmaya niyetli değil ama elimizin altında bulunsun' mu deniliyor? IMF'nin üyesiyiz. Sürekli irtibattayız. Zaten fiili olarak elimizin altında.
Müzakere devam ediyor mu? Tabii, sürekli. Her programın 4 ayağı olur. Para politikaları, maliye politikaları, yapısal reformlar ve finans sektörü. Bizim finans sektörüyle ilgili yapacak bir şeyimiz yok. İyi uygulamalar devam edecek. O zaman geriye 3 ayak kalıyor. Bu üç ayakta nokta hedefler açıkladık. 'Orta Vadeli Program müzakere zeminimizdir' dedik. Programı ve teknik detaylarını gönderdik. O günden bu yana müzakereler e-maillerle, tele konferansla sürüyor.
Niye böyle? Belli bir noktaya gelmeden Türkiye'ye (IMF'den) heyet çağırmayacağım. Onlar ısrarla, 'Heyet gönderelim' diyorlar. Ben onu yapmıyorum. Çünkü, heyet gelince psikoloji değişiyor. Piyasalar görüşmelere odaklanıyor. Konuşmaların kontrolü zorlaşıyor. Dedik ki 'Teknoloji çok ilerledi, yüz yüze oturmak şart değil. Yazışarak, telekonferanslarla görüşebiliriz.'
Anlaşmaya ne kadar yakınız? Hiç belli olmuyor. Bu işin olur noktası gibi bir sinyal vermek istemiyorum. Küçük bir detaydan kopabiliyor.
IMF'den mezuniyet ne zaman? Bu tür klişe söylemlerle bu işi götürmek zor. İşin gerçeğine bakacağız. Önemli olan Türkiye'nin kendi kendine doğru politikaları uygulamasıdır. Türkiye popülizme kayıyor mu, kaymıyor mu? Önemli olan budur.
