AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu, Türk ekonomisini övdü. Komisyonun aday ve potansiyel aday ülkelerin ekonomik kriterlerde birliğe uyumunu inceleyen raporunda, Türkiye'nin sert ekonomik daralmaya rağmen makroekonomik istikrar sınavından büyük ölçüde başarıyla çıktığı kaydedildi. Raporda, Türkiye'nin 2002 yılından itibaren bankacılık ve mali sektörde hayata geçirdiği reformlar sayesinde, küresel krizde şu ana kadar kapsamlı bir finansal kriz yaşamadığı vurgulandı. Bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranının yüzde 18 ile AB'nin yüzde 12 olan yasal sınırının hayli üzerinde, güçlü bir düzeyde kaldığının altı çizildi. Bankacılık sektörünün yeni tehditlere karşı da sağlam olduğu vurgulanarak "Düzenleyici kuruluşun stres testi, sektörün sağlam olduğunu ve yeni tehditlere iyi direneceğini gösteriyor" denildi. Raporda, "Kriz piyasa mekanizmalarının işleyişini felç etmedi ve Türkiye işleyen piyasa ekonomisi olmayı sürdürdü" değerlendirmesi yapıldı. Küresel likidite darlığına rağmen Türkiye'nin uluslararası sermaye piyasalarına yeterli erişime ve dış borç yükümlülüklerini rahat bir şekilde karşılamaya devam ettiği vurgulandı. Ekonomideki daralmaya rağmen özel sektörün de beklenenden daha iyi bir performans göstererek dış borçlarını başarıyla döndürebildiğine dikkat çekildi.
DIŞ BORÇLANMA
Raporda, "Net hata ve noksan kaleminden Türkiye'ye giren 10 milyar euro, dış borçlanma ihtiyacının büyük bir kısmını karşıladı. Net hata ve noksan kalemi, hükümetin 2008 yılı sonunda çıkardığı yasal düzenlemeyle, büyük ölçüde dışarıdaki sermayelerin ülkeye geri getirilmesini yansıtıyor" tespiti yapıldı.
AB pazarına bağımlılığı azaldı
AB Komisyonu raporunda, 2007'de toplam ihracatının yüzde 56'sını AB pazarına yapan Türkiye'nin geçen yıl doğusundaki ve güneyindeki ülkelerin payını artırarak bu oranı yüzde 48'e düşürdüğü vurgulandı. Raporda, geçen yıl yüzde 75 olan Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye yatırımlarındaki AB payının bu yılın ilk 5 ayında yüzde 88'e yükselmesine de dikkat çekildi.
Eğitim kalitesi hâlâ ciddi sorun
RAPORDA sağlanan bazı iyileşmelere rağmen Türkiye'de eğitim kalitesinin önemli sorun olmayı sürdürdüğü belirtildi. Raporda, "8 yıllık zorunlu eğitime kaydolma oranı yüzde 10'a yakın artıp yüzde 97'nin üzerine çıktı. Liselere kaydolma oranı yüzde 56'dan yüzde 58'e, üniversitelere kayıt oranı yüzde 19'dan yüzde 20'ye çıksa da uluslararası standartlara göre düşük kaldı" denildi.