Jel üretimi merdiven altına indi!

Domuz gribinin önceliklerimizi değiştirdiği bir dönem yaşıyoruz. Biliyorum aranızda benim gibi daha üç yaşına bile gelmemiş olan çocuğunu yuvaya gönderdiği için büyük tedirginlik yaşayan anneler de var. Daha az sosyal olup, virüsten korunalım diyecek kadar hassas olanlar da... Virüsün yayılma hızı böyle giderse ocak ayında en üst seviyelere gelecek deniyor. İşte bu nedenle de hijyen konusundaki hassasiyetimiz adeta tavan yapıyor. Virüsten korunmak için el temizliğine dikkat edilmesi gerçeği projektörleri bir anda işadamı Osman Çarmıklı'ya ve pür gibi elden yola çıkıp yarattığı antibakteriyel el temizleme jel markası Pürel'e çevirdi. El temizleme jellerine olan talep öyle bir patladı ki bir anda sağlık açısından çok tehlikeli olan merdiven altı üretimden, büyük firmalara kadar herkes jel üretimine girişti. Bu sektörün en eskisi ve de kendi deyimiyle virüsü öldürdüğü üniversite raporuyla onaylanmış 'ilk ve tek' ürüne sahip olan Çarmıklı, domuz gribinin yaygınlaşması üzerine ihracatta ve iç pazarda yaşadıklarını ve hayal kırıklıklarını bu Pazar İşte Hayat'a anlattı...

Antibakteriyel jeli kaç yıldır üretiyorsunuz? Biz renkli kozmetik hariç aklınıza gelebilen her türlü kozmetik üretimine on yıl önce başladık. İlk başlarda jel için etkili bir pazarlama ağı ve kampanya ile iç pazara girdik ama marketlerin raf ve ödeme şartları o kadar büyük ve zorlu şartlar olarak karşımıza çıktı ki daha sonra üretimimizin tamamını yurtdışına ve Eczacıbaşı, Henkel ve Ülker gibi büyük şirketlere fason üretime kaydırdık. Yaklaşık 12 yıldır, yılda 10 milyon dolar civarında ihracat yapıyoruz.
Nerden aklınıza geldi, el temizleme jeli üretmek? O yıllarda ABD'de görmüştüm bu ürünleri ve çok ilgimi çekmişti. ABD'deki doğuş sebebi de, bir takım mikrobik hastalıkların yapılmasında özellikle restoranların büyük rol oynadığından yola çıkmışlar ve ilk buralarda bu jelin kullanımına başlamışlar.
Türkiye'de bir anda jel satışlarının patlamasını siz nasıl yorumluyorsunuz? Dünya Sağlık Teşkilatı, dünyanın bütün ülkelerinin sağlık bakanlığına gönderdiği bir açıklama ile bu jelin kullanımını zorunlu kılıyor. Ama her jelin değil tabii. Domuz gribi virüsünün yaygınlaşmasını önlemek için formülasyonu doğru olan ürünü kullanın diyor. Ama kafalar çok karışık ve bir anda herkes bu jeli üretmeye kalktı. Ben hayretle seyrediyorum. İstanbul Tıp Fakültesi'nin bizim ürüne verdiği bir rapor var. Yani bu jel virüsü yok ediyor diyoruz ama piyasada bir anda öyle çok jel çıktı ki. Merdiven altı üretim tehlikeli bir boyuta geldi. Çocuklar gözlerine sürüyor, çok tehlikeli bir gidiş var.
Eczacıbaşı gibi büyük gruplar da bu işe girdi... Ben açıkçası buna da hayret ediyorum. Çünkü biz Eczacıbaşı'na fason üretim yaptığımız için onların teknik adamları bizim tesisin içindeydi. Yani bir gün bu üretime girecekleri aklımıza gelmedi. Herkes birden jel üretmeye başladı. Zannediyorlar ki sonsuz bir fırsatçılık var.
Mücadele ediyor musunuz peki? Biz bugüne kadar büyük markaların kaçak üretimini durdurabilmiş değiliz. Merdivenaltıyla nasıl baş edelim? Düşünün bu üreticilerin ürünlerini belli başlı süpermarketlerde görüyoruz. Ucuz olduğu için alıyorlar. Ben bunlara bu cesareti nasıl gösteriyorlar diye hayret ediyorum.