Dubai Emirliği'nin büyük bir finansal krizle karşı karşıya kalması, Hazine ve SPK'yı da kaygılandırdı. 2010'da varlığa dayalı menkul kıymet (İslami bono, sukuk) ihracına başlayarak Körfez Bölgesi'nden en az 5 milyar dolarlık bir kaynak sağlamayı hedefleyen Hazine ve SPK yönetimi, Dubai Krizi'nin bu süreci olumsuz etkilemesinden endişe ediyor. Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz ise kaygıya neden olacak bir durumun olmadığı görüşünde. Akyüz, "Yaşanan kriz bölgesel değil, lokal bir krizdir. Birleşik Arap Emirliklerini oluşturan 7 emirlikten birisi olan Dubai Emirliği mali açıdan sıkıntıya girdi. Ama komşusu olan Abu Dabi'nin kasasında hala 700 milyar dolar nakit para var. Petrolün varil fiyatı hâlâ 75 dolar. Emirlikler anlaşır ve sorun kısa bir süre içinde çözülür" dedi. Akyüz, süreç iyi yönetilirse Türkiye'ye ilginin daha da artabileceğini düşünüyor. İngiltere'de Kurulu büyük bir fonun yöneticisi, "Dubai'deki kriz Hazine ve SPK'nın beklentilerini de olumsuz yönde etkileyecek gibi görünüyor" derken, Dubai'de yaşayan bir Türk bankacı ise aynı görüşte değil; "Bu kriz bölge ülkelerinin sukuklarına olan ilginin azalmasına neden olacak gibi. Bu da Türkiye ve Batılı ülkeler tarafından ihraç edilecek bonolara olan ilgiyi artırır."