Üniversiteyi bitirince direkt Harvard Business School'a kabul edilir. Çok şey öğrendiği Harvard'la ilgili komik hikâyesi de var. Ciliv anlatıyor: "Burs okulun parasını vereyim diye bana para yolladı. Fakat son sömestr, okulun bitmesine birkaç hafta kaldı. Düşündüm ki, okul bitince çalışmam lazım. Çalışmak için Amerika'da eski püskü de olsa mutlaka araba lazım. Bir de ev kiralamak için de iki ayın kirasını peşin vermeni istiyorlar, depozito gibi. O paralar yok. 'Nasılsa mezun olacağım, okul bitti. Okula para vermeye gerek yok. Sonra veririm (Gülerek anlatıyor) O parayı sermaye olarak kullanıp araba ve ev işini halledeyim' diye düşündüm. Ben okulun parasını gidip bu yerlere harcadım. Fakat diploma töreninden 2-3 gün önce bana dediler ki, 'Süreyya sen diplomayı alamayacaksın'. Sebebi, 'Okula borcun var, borcunu ödemeden diplomayı vermiyoruz.' Boston'da başka Türkler var. Orada da Harvard'a giren çok az Türk vardı o zamanlar. Çocuklar da bana saygıyla bakıyor, 'Süreyya Harvard'ı bitiriyor' falan diye. Çocuklar 'Biz de gelelim de görelim bir Türk'ün mezun olduğunu' dediler. Orada mezun olan çocukların bayrakları da asılıyor. Muazzam bir panik oldum, arkadaşlarım çağırmışım mezuniyet törenine. Gittim adama, 'Türkiye'den ailem geliyor, birçok insanı çağırdım. Ben bu parayı vereceğim de, arabaya, şuraya buraya harcadık' diye. Ve adam şöyle bir çözüm önerdi; 'Süreyya sen törene katıl, sana kepini verelim ama sana diploma değil, boş kâğıt verelim. (Gülüşmeler) Böyle oldu. Ben sıraya girdim. Herkes gerçek diplomayı aldı, ben boş kâğıt. Ama arkasından belli olmuyor. İçi boş. Öyle kurtardım. 6 ay sonra parayı denk getirip diplomamızı aldık." Harvard'dan sonra 11 iş teklifi alır, o 29 bin dolarla en düşük maaşlı olan teknoloji şirketini tercih eder. Gerisi Turkcell'de noktalanan uzun ve başarılı bir süreç.