Yanlış not verdikleri için küresel krizin baş sorumluları arasında gösterilen uluslararası derecelendirme kuruluşlarına karşı Türkiye artık kayıtsız kalamadı. Batıda düzenlemeler konusunda tartışmalar sürer hatta AB mevcutların yerine kendi derecelendirme kuruluşunu oluşturma çabasına girerken Türkiye'de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ilk adımları attma kararı verdi. SPK, 'Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Tebliğ'de yapılan değişikle derecelendirme kuruluşları artık Türkiye'de yerleşik temsilcilik açmak zorunda kalacak. Önceki düzenlemelerde de temsilci bulundurma zorunluluğu olmasına rağmen, kullanılan muğlak ifadelerden yararlanan kuruluşlar Türkiye'de temsilci bulundurmaktan kaçınıyorlardı. Dört uluslararası derecelendirme kuruluşundan Fitch ve JCR'nin Türkiye'de temsilcileri var. Standard and Poor's (S&P) ile Moodys'in ise temsilcileri Londra'da. Aslında tebliğin nedenlerinden biri de bu. SPK'ya yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre, Türkiye'ye 'uzaktan bakan' kurumlar not artırımı konusunda fazla muhafazakar, Türkiye'de ofisi olan kurumlar hızlı davranıyor. Buna örnek olarak da Türkiye'de temsilcisi bulunan Fitch'in Türkiye'nin notunu iki kademe birden artırması gösteriliyor. Hatırlanacağı üzere krizden çıkışın başlamasıyla birlikte Fitch en hızlı hareket eden kurum olmuştu. Türkiye Masası Londra'da olan S&P ise not artırımında en son karar veren kurum oluyor. Aslında tebliğ değişikliğinin arkasında uzun süredir rahatsızlık yaratan bir konu var: Bilginin erkenden sızdırılması. Not kararları öncesi borsada işlem hacminin artması ve endeksin yükselmesi bu neden sonuç ilişkisini yetkililerin sorgulamasına neden oluyor. Öte yandan finans çevrelerinde düzenlemelerin bununla kalmayacağı belirtiliyor. Kulislerde temsilcilik personelinin yeterliliklerinin denetlenmesinden, raporlama standartlarına kadar bir dizi düzenlemenin sırada olduğu konuşuluyor.