İlknur Menlik - Sabah.com.tr
imenlik@comart.com.tr
Deloitte tarafından Stores Media işbirliğiyle hazırlanan 2014 Yılı Perakende Sektörünün Küresel Güçleri raporuna göre ise Türkiye perakende sektörünün büyüklüğü 2013'te %3,7 oranında büyüyerek 311 milyar dolara ulaştı. Rapor, alt segmentlerde gıda perakendeciliğinde büyüme yavaşlarken, indirim perakendeciliğinde pazar paylarının hızla yükseldiğini ortaya koyuyor. Rapora göre, 2013 yılının ikinci yarısından itibaren hakim olan tedirgin havanın 2014'te de devam edeceği öngörülüyor. Geçmiş dönemde sektörün alışageldiği büyümenin 2014'te yavaşlaması ve Türkiye perakende sektörünün %1,3'lük büyüme ile 314 milyar dolara ulaşacağı bekleniyor.
Dünyada da benzer tahminler yapılıyor. Araştırma şirketi MarketLine'a göre, yeni gelişmelerin ışığında dünya perakende gıda pazarının büyümesi yavaşlayacak ve 2016 yılına kadar yıllık büyüme oranı %6'nın altında seyredecek.
Verilere göre, küresel perakende gıda pazarı 2012 yılında 5.97 trilyon dolar büyüklüğe ulaştı. Bu rakam, 2008 - 2012 yılları arasında pazarın yıllık bileşik büyüme oranının %6'lara ulaştığını gösteriyor. MarketLine, dünya perakende gıda pazarındaki en kazançlı sektörlerin süpermarket, hipermarket ve indirimli satış mağazaları olduğunu; organize gıda kanalını temsil eden bu işletmelerin, 2011 yılında gıda ve içecek satışından yaklaşık 2,5 trilyon dolar, yani toplam pazar değerinin %45'inin üzerinde gelir elde ettiğini söylüyor.
Küresel perakende pazarının, 2016 sonu itibariyle yaklaşık 7 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı kaydediliyor. Bu verilerden yola çıkarak, 2016 yılına kadar oranın %50'ye yaklaşacağı tahminiyle organize gıda pazarının da 3,5 trilyon dolara yükseleceğini söylemek mümkün.
Bölgesel pazarlarda ise perakende gıda sektörünün görünümü şöyle:
AB perakende gıda pazarının değeri, 2011 yılında 1,8 trilyon dolara yükseldi. Süpermarketler, hipermarketler ve indirim mağazaları gibi organize perakende noktaları en kazançlı sektörler olurken, organize perakende endüstrisi tüm satışların %52'sine denk gelen 920 milyar dolarlık satış rakamına ulaştı. AB perakende gıda pazarının 2016 itibariyle 3 trilyon dolara, organize perakende gıda pazarının ise 1,6 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor.
Büyük pazarlardan biri olan Çin'de 2011 yılında 452 milyar dolara ulaşan perakende gıda sektörünün, 2016'da 590 milyar dolar gelir elde edeceği tahmin ediliyor. Bir diğer pazar Hindistan'da ise gıda perakendesi 2011 yılında 345 milyar dolarlık bir endüstriyi temsil ediyor. Bu ülkede 2016 itibariyle perakende gıda pazarının 570 milyar doları aşması bekleniyor.
Bir başka beklenti de, bu üç büyük bölgesel pazarda organize gıda perakendesinin payının 2016'ya kadar geleneksel kanalı geçmesi. Küresel perakende gıda sektörünün yaşadığı en büyük engeller ise sert rekabet ortamı, fiyat savaşları ve özel markaların elindeki artan pazar payı olarak sıralanıyor.
Çin ve Hindistan gibi Asya örneklerini özellikle veriyorum çünkü 2025'te Asya, dünya ekonomisinin yüzde 50'sine ulaşacak. Deloitte raporuna göre, dünya perakende pazarı pastasından en fazla payı 4,3 triyon dolarla ilk 250 perakendeci alıyor. İlk 250 listesinde Türkiye'den BİM var. Bu da bize Wal-Mart tarzında markalaşmış, BİM gibi sağlam stratejilerle büyümeye devam eden daha pek çok Türk perakende markasını dünya pazarına kazandırmamız gerektiği gerçeğini gösteriyor. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından düzenlenen ve bu yıl altıncı kez kapılarını açan Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 (YZB 2014), "Dönüşümü Başlat, Geleceği Kazan" sloganı doğrultusunda "Marka" konusunu masaya yatırıyor. Yakın çevremizden başlayarak Asya pazarındaki fırsatlardan Türk perakendecileri daha fazla yararlanmalıdır. Marka odaklı bu yaklaşım iyi bir başlangıç olabilir.