U
nutmayalım ki, futbol sahasının etrafındaki dikdörtgen çizginin kalınlığı 10 cm'dir. Adımınızı 10 cm ileriye attığınızda sahada top koşturan 11 futbolcudan biri olursunuz. Adımınızı 10 cm geriye çektiğinizde ise maçı izleyen 50.000 seyirciden biri haline gelirsiniz.
Ancak şunu da asla unutmayın. İş fikrini oluşturmuş olmanız sizin 'girişimci' olduğunuzu göstermez. İş fikrinizin oluşması sizin henüz 'girişkenlik' aşamasında olduğunuzu gösterir. Ne zaman ki ticaret odasının yolunu tutarsınız ve şirketinizi kurup bu iş fikrinizi uygulamaya geçirirsiniz, işte o zaman girişimcilik dünyasına adımınızı atmış olursunuz.
Girişimcilik mi? Girişkenlik mi?
Ülkemizde girişimcilik ve girişkenlik kavramları birbirine karıştığı için öncelikle bu kavramların ne olduğunu ve ne olmadığını anlamamız gerekiyor. Herhangi bir konuda eksikliği görmeniz burnunuzun kokuyu aldığını gösteriyor. Burnunuz sadece kokuyu alıyorsa ve bu konuda sadece başkalarının bir şeyler yapmasını bekliyorsanız ,siz bir 'girişken'siniz. Ancak girişkenlik tek başına sizi sonuca ulaştırmayacaktır. Eğer girişimcilik adımını atamaz iseniz, ömür boyu çok güzel iş fikirleri üreten ve diğer girişimcilerin topu nasıl koşturduklarını saha kenarından izleyen bir 'girişken' olarak kalabilirsiniz. Unutmayalım ki, futbol sahasının etrafındaki dikdörtgen çizginin kalınlığı 10 cm'dir. Adımınızı 10 cm ileriye attığınızda sahada top koşturan 11 futbolcudan biri olursunuz. Adımınızı 10 cm geriye çektiğinizde ise maçı izleyen 50.000 seyirciden biri haline gelirsiniz. İşte 'girişken' ile 'girişimci' arasındaki fark; 'seyirci' ile 'futbolcu' arasındaki fark gibidir. Arasında sadece 10 cm'lik bir çizgi vardır.
İlk vuruşta gözünüzü hastanede açmamak için !
İşte bu 'Ne kaybederim ki?' sorusunu sorduğunuz an sizin kader anınızdır. Ya 11 futbolcudan biri olacaksınız ya da 50 bin seyirciden biri olarak hayatınıza devam edeceksiniz. Ancak, hiçbir idman yapmadan, vücudunuzu ısındırmadan kendinizi 'Ne kaybederim ki?' deyip sahaya atarsanız; soluğu hastanede alma ihtimaliniz yüksektir, hem de ömür boyu top koşturamayacak şekilde ayağınız kırılmış olarak. Evet, top orada duruyor ancak topa idmanlı olanlar topa vurduğunda top ilerliyor, yoksa daha ilk vuruşta ayak bileğinizin kırılması söz konusu. Bu yüzden her hafta bu sayfada sizlerle girişimciliğin sırlarını paylaşacağım, hem siz hem aileniz hem de ülke ekonomimiz kazanacak. Şunu hiçbir zaman unutmayalım;
Veren el, alan elden her zaman üstündür!
BAYBARS ALTUNTAŞ