Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 23'üncü Olağan Genel Kurulu'na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD'a sert çıktı. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes'e yüklenen Erdoğan, "Bu kurumun başkanının, malum Demirbank ve Tarişbank olayında suç layihası aslında bayağı kabarıktır. Bunların Lüksemburg bağlantısının geri planını milletmizin bilmesi önemlidir. Ne olursa olsun elden ele dolaşan her maşa gibi bunlar da işe yaramaz hale gelince bir kenara atılacaklar, hiç merak etmeyin" dedi.
KADEH TOKUŞTURUYORLAR
Gezi olaylarında TÜSİAD üyelerinin önlük takarak yürüdüğünü söyleyen Erdoğan, "Şimdi haberleri geliyor, bazı özel mahfillerde kadeh tokuşturuyorlar, 'İktidar partisinin iktidarı kaybı yakındır. Şerefine' diyorlar. Bu millet size bu kadehleri tekrar tattırmayı Allah'ın izniyle nasip etmeyecek" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin sermayenin yönettiği bir ülke olmayacağını söyledi.
BİRER MAŞASINIZ
Gezi olayları öncesinde faizin yüzde 4.6'ya kadar düştüğünü, bunu 2.5'e indirme hedefleri olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunu gördüler. Hemen orada vurgunu vurdular. Gezi olayları sadece içeride tezgahlanmış bir olay değildi, dışarıda uzantıları vardı. Malum medyanın nasıl zil takıp oynadığını gördünüz. Benzer şeyleri bundan sonra da yapabilirler. Onlara ekonomik kriz üzerinden siyasi sonuç elde etme aklı verenler, elbette ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Bu oyuna alet olanlar ise gözlerini bürümüş kinden ve hırstan kendilerini kurtaramadıkları müddetçe birer maşa olarak kalmaya mahkumdur. Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimini kutsayanlar katiline aşık kurbanlar gibidir."
IMF SULTASI İSTEYENLER VAR
Erdoğan
, Gezi olaylarında faiz lobilerine nasıl çalışıldığını anlattıklarını ifade ederek, "Faiz lobileri şu anda o malum kurumların içerisinde var mı? Var. Oradan çok ciddi bir gücü devşiriyorlar mı? Devşiriyorlar. Maalesef buna hizmet edenler kim olursa olsun ben onlara iyi nazarla bakmıyorum, onu da söyleyeyim. Kim olursa olsun" dedi. Erdoğan, ülkede hâlâ IMF'nin sultası altında kalmayı arzu edenlerin bulunduğunu söyledi.
BUGÜNÜN ALPERENLERİ VE DERVİŞLERİ SİZSİNİZ
Türkiye
ile birlikte dünyanın dört bir yanında bu doğrultuda koşturan, mücadele veren her MÜSİAD'lıyı, "bugünün alperenleri ve dervişleri" olarak gördüğünü belirten Erdoğan, "Emeğinizle, üretiminizle, ticaretinizle daha önemlisi örnek hayatınızla çok önemli bir görev ifa ediyorsunuz. Her türlü takdiri ve teşekkürü hak ediyorsunuz. Her ne pahasına olursa olsun değil, helalinden kazanmayı sadece kendiniz için değil, ülkemiz ve milletimiz için çalışmayı ilke edindiğiniz için her birinizi kutluyorum" diye konuştu.
BATIK BANKALARA 'OLUMLU' RAPOR!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Demirbank ve Tarişbank'ta dosyası kabarıktır" şeklinde eleştirdiği TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, 2001 krizi öncesi Demirbank ve Tarişbank'a el konulma arefesinde "Sorun yok" raporu veren denetim şirketi PricewaterhouseCoopers'ta (PwC) yönetici konumunda bulunuyordu. İki bankaya BDDK incelemesinden sonra el konulmuştu. O bankalara olumlu rapor veren denetim şirketi de sorgulanmamıştı. Kriz tellallığına soyunan Symes'in, 32 yıl çalışıp üst düzey yöneticilik yaptığı PwC'nin ülkelerdeki yasal boşluklardan faydalanarak vergi kaçırmaya aracılık yaptığı Lüksemburg Leaks belgelerinde ortaya çıkmıştı.
HIRÇIN TOPRAK SAHİBİ SENDROMUNDALAR
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak'ın konuşmasına da TÜSİAD'ın hakaretleri damga vurdu. TÜSİAD Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlütürk'ün İzmir'de düzenlenen bir toplantıda kullandığı "TÜSİAD'ın misyonunda hukuk devletine, evsensel nitelikli demokrasiye, kişisel hak ve özgürlüklere dair bir vurgu var. MÜSİAD'ın böyle bir kaygısı yok" ifadeleri infiale yol açtı. TÜSİAD'ın fitilini ateşlediği kavgaya yanıt veren Olpak, bugüne kadar koruduğu sakin tavrını 3 binin üzerinde MÜSİAD üyesi karşısında değiştirerek sert bir konuşmaya imza attı. MÜSİAD için kazanırken hukuki ve meşru olmak kadar, harcarken de hukuki ve meşru olmanın önemli olduğunun altını çizen Olpak, "Bilançolarındaki faaliyet dışı gelirleri, faaliyet gelirlerinden fazla olan hırçın toprak sahibi sendromundaki TÜSİAD'dan farkımız budur" diye konuştu.
PARALEL EVRENDE MİYDİNİZ?
"25 yıldır MÜSİAD'ı görmezden gelmeye çalışan birileri, hazımsızlıklarını dışa vurmaya başladı" diyen Olpak, 28 Şubat'ta TÜSİAD'ın aklına hukuk devletini savunmanın gelip gelmediğini sordu. Olpak, "Başörtüsü Tasarısı için, 'Kaosa kalkan 411 el' manşetleri atılırken, siz, hangi evrensel demokrasiyi savunuyordunuz ki, sesiniz çıkmadı? Paralel evrende miydiniz? 17 Aralık'ta neredeydiniz?" dedi.
PROTESTANA ZANGOÇLUK EDERLER
Olpak , sakin ama vakur tavrını aleyhte kullandıklarını belirterek, "Yumuşak başlı isem, kim dedi ki uysal koyunum?" dedi. Medya önünde Cumhurbaşkanı ve hükümet aleyhine konuşanlara seslenen Olpak, "Bunların basına kapalı toplantılarda, nasıl methiye düzdüklerini biliyoruz. 'Şimdi Allah'a söver, bol para ver, hiç utanmaz, Protestanlara zangoçluk eder" ifadelerini kullandı.
MUZ CUMHURİYETİNDE İHALE PAZARLIĞI YAPANLAR
Ekonominin
durmasının, üretimin düşmesi, ihracatın azalması, istihdamın gerilemesi anlamına geldiğini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bundan zarar görecek olan da 78 milyon vatandaşımızdır. Hem bu ülkede yaşayacaksın, hem de ekonomiyi durdurma çağrısı yapacaksın. Bu tezgâh tutmayınca bu defa ne yaptılar? 17-25 Aralık darbe girişimini devreye aldılar. Kimlerle? Paralel devlet yapılanmasıyla... Bunların hepsinin tespiti var. Muz cumhuriyetinde pazarlıkları yapanlar, oralarda ihaleleri alanların, birlikte yürüttükleri iş, operasyonlar birlikte. Orada da hedef yine ekonomiydi."
