İstanbul Hazırgiyim İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türkiye'nin ve Türk insanının refah düzeyini yükseltmenin yolunun daha çok üretimden, daha çok istihdamdan, daha fazla ve yüksek katma değerli ihracattan geçtiğini, yatırım için her şeyden önce istikrarlı bir ortamın gerektiğini söyledi. 16 Nisan referandumunun ardından ülkedeki siyasal istikrarın güçlenmesinin yatırımcı açısından cazip bir ortam yarattığının altını çizen Tanrıverdi, "Bu atmosferin ülke ekonomisine olumlu yansımalarını görüyoruz ve bu atmosferin güçlenerek devam edeceğine inanıyoruz" dedi. 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve terör olayları nedeniyle 2016'ının ikinci yarısından itibaren hazır giyim ihracatında başlayan gerileme eğiliminin 2017'nin ilk 5 ayında da devam ettiğini vurgulayan Tanrıverdi, "Ocak-Mayıs dönemini sektörel ihracatı yüzde 5.2 kayıpla kapattık. 16 Nisan referandumuyla sağlanan istikrar ortamının da etkisiyle yılın ikinci yarısından umutluyuz. İkinci yarıda yapacağımız atakla 2017'yi 17 milyar doların üzerinde bir ihracatla tamamlayacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
SEKTÖRÜN ELİ RAHATLADI
2023 İhracat Stratejisi çerçevesinde 60 milyar dolarlık ihracat hedefi bulunan hazırgiyim sektörü olarak konuya uzun vadeli baktıklarını dile getiren Tanrıverdi şöyle devam etti: "Hazır giyim sektörü olarak hükümetimiz ile her zaman yakın işbirliği yaparak bugünlere geldik. Turquality, tasarım teşviki ve tasarımın Ar-Ge kapsamına alınması dünya çapında markalar çıkarma hedefimiz yolunda atılmış önemli adımlar. Ekonomi Bakanlığımızın fuar desteklerini basitleştirmesini ve temmuzdan itibaren sadece fuara katılım teyit edilerek minimum belgeyle ödenebilir hale getirmesini anmadan geçemeyeceğim. İhracatçılara yeşil pasaport verilmeye başlanması da bizleri teşvik anlamında çok olumlu bir adım oldu. Son dönemde ihracatta kırmızı hata düşme oranındaki azalmadan sektör olarak çok memnunuz. Eximbank ve Kredi Garanti Fonu'nun ihracatı desteklemek için bizlere sağladıkları finansman kolaylıkları da sektörümüzün elini rahatlatıyor."
KATMA DEĞERLİ İHRACATTA İLK 3'TEYİZ
Hazırgiyim sektörü ve kamu otoritesi arasında son yıllarda çok güçlü bir uyum yakalandığının altını çizen Tanrıverdi, "Bu uyumun hem sektörümüze hem de ülkemize çok büyük katkıları olacağına inanıyorum" dedi. Toplam istihdamın yüzde 4.2'sini, sanayi istihdamının yüzde 14'ünü hazır giyimin karşıladığını dile getiren Tanrıverdi, "Sadece üretimde 500 bine yakın istihdamımız bulunuyor. Türkiye'nin 81 ilinde üretiyor, 200'ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Ülkemize her yıl ortalama 15 milyar dolar net döviz kazandırıyoruz. Kilogram başına 23-24 dolar gelirle, katma değerli ihracatta da ilk üç sırada yer alıyoruz. İmalat sanayinde kilogram başına ihracat gelirini orta vadede 40-50 dolara çıkarma kapasitesine sahip tek sektör konumunda bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
KİMSENİN ÇIKMAYA NİYETİ YOK
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Şeref Fayat ise, referandum sonrası tekstilde normalleşme sürecinin başladığını, yılın ikinci yarısının çok daha iyi geçeceğini söyledi. Şu an tüm sanayinin Amerika pazarına yüklendiğinin altını çizen Fayat, "ABD ile yapılacak bir QIZ anlaşması Türkiye'yi uçurur" dedi. Türkiye'de yatırımı olan tekstil devlerinin ülkeden çıkacağı ile ilgili söylentilere de tepki gösteren Fayat, "H&M ve Zara gibi firmalar Türkiye'den asla çıkmak istemiyor, buradaki potansiyele çok inanıyorlar. Ve bu durumu her platformda dile getirmemizi istiyorlar" diye konuştu.
