"ALGININ TEK BİR BOYUTA KİLİTLENMESİNE SEBEP OLUYOR"
Yetişkinlerin de her geçen gün yayılan ciddi anlamda ekran bağımlılığı olduğunu belirten Dinç, sözlerine şöyle devam etti:
"Teknoloji ile özellikle erken yaşlarda çok fazla haşır neşir olmak, algının tek bir boyuta kilitlenmesine sebep oluyor. Diğer algılarımız gelişmiyor, bu durum beyin gelişimini de olumsuz etkiliyor. 0-2 yaş arası beyin gelişimi açısından çok kritik bir dönemdir. Bu dönemde çocukların, bebeklerin çok mümkün olduğu kadar çok uyarıcıya maruz kalmalarını, onlara dokunmalarını, koklamalarını, tatmalarını, görmelerini, onlarla oynamalarını, esnetmelerini isteriz ki bu tür tecrübelerin hepsi beyin gelişimi anlamında çok kritik öneme sahip.
Bebeklikten itibaren teknolojiye mahkum bırakılan çocuklar, maalesef bu tecrübelere sahip olmadıkları için beyin gelişimi anlamında dezavantajlı olarak hayata başlıyorlar. Gerçek hayattan koparıldığı için, gerçek hayatta mutlaka ihtiyaç duyduğumuz becerilerden mahrum kalıyor çocuklar. Bunların en başında da sosyal beceriler var. İnsanlarla ilişki kurma becerisi var, insanların duygularını okuyabilme, yüz ifadelerini anlayabilme, sözlerin arkasında yatan anlamı ve duyguyu çıkartabilme becerileri var. Bunlarda özellikle yeni neslin çok ciddi anlamda sıkıntı yaşadığını görüyoruz."