Anneler Günü vesilesiyle katliamın yaşandığı Mardin'in Bilge köyündeyiz. Çocukların 43'ü hem annesini hem babasını, 14'ü annesini, 4'ü de babasını yitirdi. Oralarda belki Anneler Günü daha önce hiç kutlanmamıştı... Ama artık o çocuklar istese de, çiçek götürecekleri, ellerini öpecekleri bir anneleri yok. Köyde ilk karşılaştığımız çocuklar amcasını ve yengesini kaybeden Abdullah (10), Baran (7) ile Vesile (8). Mera alanından topladıkları papatyalarla Anneler Günü'nü kutlamak için mezarlıktalar. Belki de en naif anlatım Baran'dan geliyor: "Duvara yaslanmış, sanki yatıyor gibiydiler. Yengemin karnında bebek vardı, o da öldü." Abdullah'ı, Baran'ı, iki Vesile'yi ve Devran'ı çocuk gülüşleriyle mezarlığa uğurluyoruz ve köyün diğer çocuklarıyla ilgilenen iki psikologa Meltem Kılıç ve Nedret Üsten'e kulak veriyoruz. Mardin Valiliği'nin, medyada çıkan haberler nedeniyle köye girişi yasaklaması sonucu, psikologlar medyanın gözü kulağı. İki psikolog, çocukların ilk gün çizdikleri karanlık resimlerin yerini, daha renklilerin aldığını söylüyor. Olanları unutturmaya değil, bununla yaşamayı öğrettiklerini anlatıyorlar. Zaten çocuklar da inanılmayacak kadar olgunlar...
TARAF DA ÇADIRDA
Bu arada basına yansıyanın aksine saldırgan taraftan sadece iki aile köyü terk etmiş durumda. Ancak geri kalan 10 aile, kendileri için Kızılay tarafından kurulan çadırlarda kalıyor. Gece ise saldırı korkusuyla kamyonda yatıp kalkıyorlar. Hayrünnisa Gül'ün sadece katliama maruz kalan aileleri ziyaret etmesi ise, saldırıdan sorumlu tutulan aileyi üzmüş. "Biz de insan değil miyiz, gelip bizim de hatırımızı sorabilirdi" diyorlar.
35 ÇOCUĞA ANNELİK YAPACAK
BİLGE köyündeki katliamda ailesinden 23 kişiyi kaybeden Melike Çelebi (30) yakınlarının yetim ve öksüz kalan 30 çocuğuna da annelik yapacak. Bir yandan olay nedeniyle yaşadığı şoku anlatan Melike Çelebi, diğer yandan da köyün öksüz ve yetim çocuklarını evlatlık vermeyeceklerini söyledi. Çelebi şöyle konuştu: "5 çocuğum vardı. Şimdi, kaybettiğim yakınlarımın 30 çocuğuna da sahip çıkacağım. Yaşadıklarımdan sonra daha da güçlendim. Hiçbir şeyden korkmuyorum. Devlet köyümüze karakol ve okul yapsın. Yardım yapmak istiyorsa yine yapsın ama çocuklarımızı vermiyoruz."
AA