Başbakan Erdoğan'ın yeni Kürt açılımının bir parçası olabileceğini söylediği "değiştirilen köy isimlerinin geri verilmesi" tartışmasının bir süre önce Danıştay'a taşındığı belirlendi. "Köy ismi" değişikliği tartışması, 1949'da kabul edilen İl İdaresi Kanunu'nun uygulanmasıyla başladı. Bu kanun hükümlerine uygun olarak "Ad Değiştirme İhtisas Kurulları" kuruldu. Kurulların görüşüyle çoğunluğu Kürtçe, Ermenice, Lazca olan 30 bin 280 yerleşim yerinin adı değiştirildi. Bu değişiklikler 1980'den sonra sıkıyönetim komutanlıklarınca doğrudan yapıldı ve 282 köyün adı değiştirildi. "Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı olan yerleşim yeri adı" kavramı 2006'da mevzuata girdi. Sonraki süreçte Diyarbakır İl Genel Meclisi'nin değiştirilen köy isimlerinin yanına parantez içinde önceki isimlerinin verilmesi, Şanlıurfa-Suruç Belediye Meclisi'nin sokak isimlerini değiştirme kararı ile Mardin Dargeçit Belediyesi'nin köylere eski Kürtçe isimlerini yeniden verme yönündeki talepleri valilik ve kaymakamlıktan dönünce davalar Danıştay'a taşındı. Diyarbakır, Suruç ve Dargeçit'te dava konusu bazı köy ve sokakların eski ve yeni isimleri şöyle: Zozan (Yayla), Rojin (Güneş), Şervan (Yiğit), Mizgin (Müjde), Tehlınta (Buğdaytepe).