Daha önce bir silah kaçakçılığı davasında "telefon dinleme kayıtları tek başına delil olmaz" diyen Yargıtay, Ergenekon davasını da yakından ilgilendiren bu kararından bir adım daha ileri giderek, "tek başına dinlemeyle birlikte, belirti kanıtları da ceza vermeye yetmez" dedi. Bakırköy 4'üncü Ağır Ceza'daki davayla ilgili Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nin kararındaki "belirti kanıt" ifadesini değerlendiren Yargıtay kaynakları, "sanığın ikrarına dayanmayan, maddi niteliği olmayan" kanıtların kastedildiğini bildirdi. Buna göre, ilk kez kullanılan "belirti kanıtı" kavramı, sanığın düşünce yapısı, sosyal çevresi, önceki yaşamı gibi şüphe öncesi ortamı da içeriyor. Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi, daha önce de "içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtlarını'' delil olarak kabul etmemişti. Bu haliyle iki karar arasında ince bir fark bulunuyor. Önceki kararda, yasal yollardan elde edilmiş telefon görüşmelerinin tek başına delil olmayacağı belirtilirken şimdiki kararda, telefon görüşmelerinin somut delillerle desteklenmedikçe ceza için yeterli olmayacağına işaret ediliyor.
ANKARA