Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Düzeyli Stratejik Diyalogu 1. Dışişleri Bakanları toplantısına katılan heyet başkanlarına dün Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde yemek verdi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Çin'in Sincan Özerk Bölgesi'nde yaşanan olayları vahşet olarak değerlendirerek "Beklentimiz vahşet boyutlarına ulaşan bu olayların ivedi olarak son bulması, sorumluların hesap vermesi ve gereken tedbirlerin evrensel insan hakları çerçevesinde önce alınmasıdır" dedi. Erdoğan, konunun Türkiye'nin 2009-2010 arasında geçici üyesi olduğu BM Güvenlik Konseyi'nde gündeme getirileceğini söyledi. Erdoğan şu mesajları verdi:
HESAP SORULSUN
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de meydana gelen olaylarda 150 civarı insan hayatını kaybetti. 800'den fazla kişi de yaralandı. Olayları büyük bir kaygıyla, endişe ve üzüntü ile takip ediyorum. Basına yansıyan görüntüler sadece bizlerin vicdanını sızlatmıyor, bunları izleyen herkesi hayret ve dehşete düşürüyor. Türkiye'de yaşayan Uygur kardeşlerimizin ve halkımızın da haklı olarak bu olaylara tepki verdiğini görüyorum.
Biz tarihi ve kültürel bağlarımız olan Uygurlu kardeşlerimizi iyi ilişkiler içinde olduğumuz Çin ile aramızda bir dostluk ve işbirliği köprüsü olarak kabul ettik. Beklentimiz vahşet boyutlarına ulaşan bu olayların acele olarak, ivedi olarak son bulması, sağduyunun hakim olması sorumluların hesap vermesi ve gereken tedbirlerin evrensel insan hakları çerçevesinde bir an önce alınmasıdır. Çinli yetkililerin olayın sorumlularını tespit etmesi ve adalet mekanizmasını tüm insanlığın vicdanını rahatlatacak şekilde işletmesi büyük önem taşımaktadır.
Türkiye 2009-2010 yıllarında BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesidir. Burada da insanlık adına üzerimize düşen görevler var. Bunu o platformda da gündeme getireceğiz.
Bölgemizdeki çatışmaların sona erdirilmesi gayreti içindeyiz. Amacımız kendimize sanal roller biçmek, popülizm değil.