Sel sularına kapılarak ölen Lütfiye Acar (87), Özgen Demiral (59), eşi Dildar Demiral (61) ve Mavinur Durmuş'un (43) yakınları da, cenaze töreninde gözyaşlarına boğuldu. Mavinur Durmuş'un 23 Temmuz'da evlenecek olan kızı Gülşah Durmuş kardeşi ve babasıyla birlikte tabutun başında 'Anneciğim haftaya evlenecektim, beni bırakıp nereye gitti? Hani çok güzel bir düğün yapacaktık? Keşke hastalık olsaydı, böyle olmasaydı. Annem ihmalden öldü. Onu evinin önünden su aldı. Şimdi buna sebep olanlar gelsin ve bunun hesabını versin" diyerek feryat etti.
DSİ'YE TEPKİ VARDI
Ölenlerden Lütfiye Acar'ın, felaketten yaralı kurtulan oğlu Orhan Acar da hastaneden çıkıp cenazeye geldi. Acar, annesinin tabutunun başında dakikalarca ağladı. Eşi Saadet Acar, "Seli görünce üç çocuğumu alıp kaçtım. Eşim çatıya çıktı. Evimiz üç yıl önce tamamen yanmıştı. Kredi çekip yeniden yapmıştık. Deredeki bentler ise daha önce çatlamıştı. Yıkılacaklarını söyledik. Ama çatlak yerleri sıvayıp gittiler. Sonra da olan oldu" dedi. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun katıldığı törende üzüntü ve gözyaşının yanı sıra tepki de vardı. Cenaze namazını kıldıran İlçe Müftüsü Bayram Karar, olaydan "doğal afet" diye bahsedince vatandaşların tepkisiyle karşılaştı. DSİ yetkilileri ve mümeahhite de tepki gösteren vatandaşlar, "150 yıldır bu kadar sele dayanan değirmen şimdi neden yıkıldı? Bentler olmasa sel suyu akıp geçiyordu. Bentler suyu biriktirdi, dayanıksız yapılan betonlar da yıkılınca sel oldu. Bu felaket doğal değil, kastendir" dedi. Bakan Veysel Eroğlu ise, yıkılan bentlerde kalitesiz malzeme kullanıldığı yönündeki iddiaların araştırılacağını söylerken, vatandaşların dere yatağını işgal etmemesi gerektiğini belirtti.